CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, il başkanlığı sürecinde dönemin Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz hakkında iddia ettiği yolsuzluk dosyasının ardından kendisine dava açıldığını ifade ederek adına açılan davasının hukuki değil siyasi olduğunu dile getirdi.
CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, il başkanlığı sürecinde dönemin Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz hakkında iddia ettiği yolsuzluk dosyasının ardından kendisine dava açıldığını ifade ederek adına açılan davasının hukuki değil siyasi olduğunu dile getirdi.
CHP Aksaray İl Başkanlığı görevini yürüttüğü süreçte bazı yolsuzlukların yaşandığı iddiasında bulunan ve dosyalarını kamuoyuyla paylaşan CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, konu ile ilgili adına açılan davaların cezaya suç uydurma davası olduğunu vurguladı. O dönemde yapılan eleştirilerden dolayı kendisine dava açıldığını kaydeden CHP’li Ertürk Aksaray Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ertürk basın açıklamasında “Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olduğum dönemde ilimizde büyük bir yolsuzluk dosyasını ortaya çıkarmıştık. TMSF tarafından el konulan çok sayıda büyükbaş hayvanın bulunduğu tesisin AK Parti’nin o dönemki milletvekili İlknur İnceöz tarafından gasp edildiğini duyurmuştuk. Bu minvalde de konuk olduğum bir ulusal kanalda; ‘Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Biz sizin milletvekilinizi doyuramıyoruz. Milletvekilinize nasıl bir diyet borcunuz var da bu kadar yolsuzluğa rağmen buna sahip çıkıyorsunuz?’ ifadelerini kullanmıştım. Sözlerimi biraz daha açıyorum ve sayın cumhurbaşkanının da bol miktarda avukat temin etmesini söylüyorum. Çünkü anlaşılıyor ki bu tip eleştiriler hep dava konusu olacak. Sayın İlknur İnceöz 17-25 Aralıktaki yolsuzluk aklama komisyonunun üyesidir. 4 bakanın suçüstü yakalandığı, cumhurbaşkanının oğluyla kırmızı hattan paraları sıfırla diye konuşulduğu ve ülke tarihinin en büyük yolsuzluk dosyasının aklama üyesidir. O komisyonda siyasi pisliklerinizi, yolsuzluklarınızı aklayan İlknur İnceöz’e diyet borcunuzu ödemeye devam ediyorsunuz. Suçsa, bunu da avukatları lütfen takip ederek gereğini yapsın. Biz o gün dile getirdiğimiz her iddianın arkasındayız. Dile getirip hiçbir iddiamız asılsız çıkmamıştır ki milletvekili gasp ettiği çiftlikten çekilmek zorunda kalmıştı.” ifadelerini kullandı.
Konuyla alakalı açılan davaların demokratik ve hukuki olmadığının altını çizen CHP’li Ertürk konuşmasının devamında “Bu dava hukuki bir dava değil, bu dava siyasi bir davadır. Partimiz geneline açılan davalar gösteriyor ki siyaset hukukun üstüne çökmüştür. Eğer bir ülkede adliye koridorlarında muhalif siyasetçiler, muhalif gazeteciler, muhalif düşünen vatandaşlar dolaşıyorsa o ülkedeki rejimin adına hiç kimse demokrasi diyemez. Bu rejim bir dikta rejimidir, Orta Doğu’da örneklerine çokça tanıklık ettiğimiz bir rejimdir. Bu rejime her şey söylenir ama asla demokrasi denilemez. Bu dava bir siyasi sindirme davasıysa bu davalardan korkmuyoruz. Bu davalardan geri adım atmayacağız. Doğru bildiğimizi savunmaya, Aksaray halkının ve Türk halkının çıkarlarını savunmaya Cumhuriyet Halk Partisi olarak bedeli ne olursa olsun devam edeceğiz. Genel başkanımızın söylediği gibi bir kelime eksik söylemeyeceğiz, bir adım geri atmayacağız, bir santim eğilmeyeceğiz. Bir yerde karanlık ne kadar baskınsa aydınlık o kadar yakındır. Şuan enkazında boğulan bir hükümet, muhalefeti susturarak bu tip pisliklerini gizleme yolunu tercih ediyorsa bu çok vahimdir.” dedi.
Adına açılan davanın Türk Ceza Kanununun 299’uncu maddesine istinaden 1 yıldan 4 yıla hapis istemiyle açılmış bir dava olduğunu söyleyen Ertürk “Dava hakkında hukuken mahkemenin haklı bulduğu mal sahibi, malını almaya geldiği zaman jandarma müdahale ediyor. haksız, hukuksuz bir şekilde rant sağlamak için milletin çocuğu olan jandarmayı vatandaşla karşı karşıya getirmeyin demiştim. Bu dava ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığı tarafından ‘Türk ordusunu aşağılamak ve hakaret etmek suçundan’ şahsıma açıldı. Daha sonra ne olduysa bu dava cumhurbaşkanına hakaret davasına çevrildi. Bu iddianameyi hazırlayan savcının hukuk fakültesini bitirip bitirmediğini, derslere devam edip etmediğini, hukuk bilgisi olup olmadığını da kamuoyunun araştırmasını da özellikle istirham ediyorum. Son olarak bu dikta rejimine CHP olarak teslim olmayacağımızı belirtiyorum. Bugünkü duruşmada bulunan hukukçularımıza, siyasi parti üyelerimize çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir anayasada geçen düşünce ve ifade özgürlüğü maddelerine değinerek “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25’inci maddesi düşünce özgürlüğünü teminat altına alır. Türkiye’de düşünmek özgür ve serbest, kimse buna bir şey demiyor. Ancak düşüncelerimizi ifade etmeye kalktığımızda yargı sopası her zaman karşımıza çıkıyor. Aslında Anayasa’nın 26’ncı maddesi düşünce özgürlüğünün devamı olan ifade özgürlüğünü de teminat altına alıyor. Kimse ifade özgürlüğüne uymuyor ve bu konuda direniyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan bir özgürlük varken sadece siyasi bir partinin il başkanı olduğu için, iktidarı eleştirdiği için bir kişi hakkında dava açılıyorsa hukuk devletinin geldiği nokta hepimiz için özellikle de basın mensupları için oldukça vahimdir.” ifadelerini kullandı. Aksaray Adliyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir, parti avukatları ve parti üyeleri katıldı.
Yorum Yazın