Aksaray Belediyesi kültürel miraslara sahip çıkmaya devam ediyor. Aksaray’da 1924 yılında bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Azm-i Milli Un Fabrikası 74 yıl hizmet verdi. Türkiye’nin en zor yıllarında askeri birliklere, Kızılay’a ve ülkenin dört bir yanına bu fabrikadan un gönderildi. Şu anda müze olan fabrikadaki bütün makineler sapasağlam duruyor.
Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, Azm-i Milli Un Fabrikasına gözleri gibi baktıklarını belirterek, “Her kısmı ve her parçası bizim için değerli. Müzeyi ve müzenin arşiv bölümünü gezenler duygu dolu anlar yaşıyor. Yerli ve yabancı turistleri fabrikamızı görmeye davet ediyorum” dedi. Başkanı Dinçer, Azm-i Milli Un Fabrikası'nın savaştan yeni çıkmış genç cumhuriyetin Anadolu’daki göz bebeği olduğuna dikkat çekerek, “Aksaray’da kurulan Azm-i Milli Un Fabrikası Türkiye’nin gurur simgelerinden biri. Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla yapılan fabrika 97 yıldır ayakta. Milletin azmi anlamına gelen Azm-i Milli Türkiye Cumhuriyeti'nde kurulan ilk fabrikalardan. 1924 yılında kurulan un fabrikası 1997 yılına kadar hizmet verdi. Şimdi ise müze olarak ziyaretçilerini bekliyor. Azm-i Milli Un Fabrikası kurulduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli birleştirici unsurlarından biriydi. Fabrika Aksaray halkı tarafından imece usulü toplanan paralarla yapıldı. Ülkenin zor zamanlarında un üretimini hiç aksatmadı” dedi.
“Azm-i Milli’de artan elektrik gücü Aksaray’ın aydınlatılmasında kullanıldı”
Başkan Dinçer, o dönemde İzmir İktisat Kongresi yapıldığını, sanayinin geliştirilmesinin teşvik edildiğini ve bu fabrikanın da bunun parçalarından bir tanesi olduğunu belirterek, “Orta Anadolu’da Aksaray’ımızda, Ankara’ya yakın bir mekanda inşa ediliyor. Bu süreç içerisinde Kızılay’a, Genelkurmay Başkanlığı’na, Ankara halk ekmek fabrikasına un üretiyor. Tabii ki yine süreç içerisinde belli dönemde aralıklarla elektrik üretimine de katkı sağlayan bir fabrika. Mamasın Barajı da kurulan cumhuriyetin ilk hidroelektrik santraline de Azm-i Milli enerji sağladı. Azm-i Milli’de artan elektrik gücü Aksaray’ın aydınlatılmasında kullanıldı. Bina bünyesinde zengin arşiv bölümü de bulunuyor. Unların kalitesi hakikaten meşhurdur, belgelerden anlıyoruz. Türkiye’nin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine çok geniş bir müşteri portföyü var. Orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmemiş, hiçbir parçası eksilmediği için halen çalışır vaziyettedir. Hem hidroelektrik santral hem un fabrikası çalışır vaziyettedir. Azm-i Milli Sanayi ve Bilim Müzesi haftanın 7 günü ücretsiz ziyarete açık. Fabrikanın arşiv kısmında 1924 yılından beri çalışan işçilerin kayıtları var. Yazışmalar, çalışan personellerin dosyaları ve pek çok evrak araştırmacıların da ilgisini çekiyor” ifadelerini kullandı.
Azm-i Milli ne zaman kurulmuştur?
Aksaray Azm-i Milli Türk Anonim Şirketi 1924 yılında Aksaray Milletvekili Vehbi Çorakçı'nın teşebbüsü ile, T.C. Ziraat Bankası, Aksaray Belediyesi, Aksaray Valiliği Özel İdaresi, Sanayi ve Maadin Bankası (Sümerbank) ve Aksaray halkının iştirakiyle 250 bin TL sermaye ile kurulmuş Cumhuriyetin ilk un fabrikalarından birisi olarak faaliyete başlamış bir anonim şirkettir. 1924 yılında Almanya'da faaliyet gösteren “MIAG” firması ile yapılan anlaşma neticesinde 30 ton/gün kapasiteli bir un fabrikası inşa edilerek montajı tamamlanmış, ayrıca gerek fabrikayı işletecek, gerekse şehrin enerji ihtiyacını karşılayacak 216 Kwh elektrik üretecek Hidroelektrik santrali de Mamasın Barajının altında boğaz mevkiinde kurulmuştur. Bu tesisler 1926 yılında işletmeye alınmıştır. Bu tarihte hidroelektrikle aydınlanan ikinci şehir Aksaray’dır. 30 ton/gün kapasiteli fabrikada 1983 yılında yapılan revizyon ile kapasite 45 ton/güne çıkarılmış ancak makine ve ekipmanlarının büyük bir kısmı ahşap olan ve 70 yıldır bilfiil çalışan sistem 1997’de emekliye ayrılmıştır.
Azm-i Milli T.A.Ş.’nin tarihi un fabrikası neden önemlidir?
Azm-i Milli T.A.Ş.’nin 1926’dan 1997’e kadar kesintisiz hizmet veren un fabrikası “Azm-i Milli Bilim ve Sanayi Müzesi” olarak hizmet verecek olmasının yanında erken Cumhuriyet yıllarının fabrikalarından birisinin olduğu gibi, hem binasıyla hem de makine aksamıyla hiçbir şeyini kaybetmeden günümüze ulaşması çok önemlidir. Zemin kattaki döşemenin haricinde (ki altındaki mozaik döşeme mevcuttur) fabrikanın her şeyi ilk günkü günümüze gelmiştir. Bu özelliğinden dolayı Cumhuriyet Türkiye’sinin yaşayan tek endüstri mirasıdır. Endüstri mirası olarak günümüze ulaşan çok az sayıda eser müzeye çevrilmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e günümüze ulaşan endüstri mirasları çok az olduğu için Azm-i Milli’nin tarihi binası ve müştemilatı hem Türkiye hem de dünya açısından ziyadesiyle mühimdir. (İHA)
Yorum Yazın