Türkiye'de Çok Partili Sisteme geçilmesinden itibaren, Askeri Cunta Darbelerinden sonra dahi, demokratik seçimler düzenli olarak yapılmıştır.
Ne kadar demokratik, ne kadar demokratik değil bunun tartışması farklı.
Türkiye'nin Demokrasi Tarihinde darbeler, siyasi krizler ve siyasal sistemin ürettiği sorunlar devamlılık arz ettiği için seçimlerin çoğu zaman siyasal ve toplumsal alanı rahatlatacağı varsayılmıştır.
Her seçim kendine özgü bir yapı içerisinde değerlendirmeye alınmıştır. Dolaysıyla da birçok seçim ‘tarihi’, ‘kritik’, ve ‘milat’ gibi kavramlarla nitelendirilmiştir.
Liderlerin ortak görüşü, 2023 Seçimlerinin tarihi önemi. Herkesin ortak anlaştığı konu, bu seçimlerin önemi!
Elbette halkın önüne sandığın kurulması ve bir tercih yapılması Demokrasi adına çok güzel bir şey;
Halkın Özgür İradesi ile tercihini yapması daha da önemli bir şey.
O zaman bu seçim çok önemli diyen Parti Başkanlarına ve onları gönüllü alkışlayan herkese soralım:
“Bu seçim kimlerin yaşantısını değiştirecek?
Bu seçim kimlerin kar ve zarar hanesine ne yazacak?
Bu seçim emekçinin durumunda ne gibi değişiklik yapacak?
Bu seçim eğitim seviyemizde ne gibi bir iyileştirme yapacak?
Bu seçim açlık sınırında yaşayan milyonlara ne verecek?
Bu seçim rüşvet, talan, soygun düzenine son verecek mi?
Yani bu seçim sadece karnını doyurarak yaşayan binlerce milyonlarca insanlarımıza ne verecek?
Kendi Ülkemizde sığınmacı pozisyonuna düşmemiz sonlanacak mı?”.
Siyasiler önce bu sorunun cevabını vermeli.
2023 Seçimi bazıları için çok önemli olabilir elbette.
Kimileri için iktidar ve muhalefet koltuklarının sağlam kalması için elbette önemlidir. Siyaseti sadece kariyer olarak algılayan siyasetçiler için çok önemli olabilir.
Ya ezilen, horlanan emekçiler için sonuç ne olur?
Her zamanki gibi koskoca bir HİÇ…
Burada bir parantez de Sosyalist Partiler için açmada yarar var.
Bu partilerden bazıları Türkiye’de Sosyalizmin gelmesinin parlamenter yolla olacağına inandıkları için siyasi partilerini kurmuşlar ve seçime girme hakkı almışlar.
Oylar ziyan olmasın diye herhangi bir partinin kuyrukçuluğunu yapacaksanız niye parti kurdunuz?
Yok; bizim esas amacımız emekçilerin örgütlü mücadelesini yükseklere taşımak diyorsanız (ki diyorsunuz) o zaman kendi partiniz veya Sosyalist Blok altında seçime girin ki nasıl bir oy alacağınızın yanıtını görün.
Burada şunu da belirlemede yarar var: "Seçimlerde oy kazanmak önemlidir ama Sosyalist Siyaset bakımından en önemli şey değildir. Çünkü Sosyalistler Milliyetçilik ve Dincilik üzerinden değil; emekçi sınıflar, ezilenler için siyaset yaparlar.
Milli ve dini hareketler ise tarihsel bakımından da zaten kolayca kitleselleşebilme potansiyeli taşırlar. Çünkü bu hareketlere aidiyet doğuştandır.
Öyle söylenir.
Fazla bilinç gerekmez.
Oysa sınıf hareketlerine ait olmak için asgari bir bilinç ve farkındalık mutlaka zorunludur.
Anlaşılacağı gibi Sosyalistler seçimi bir amaç değil araç olarak görmektedirler.
İktidarda kim olursa olsun kendilerini uzun bir süreliğine Halk Muhalefetinde görmeye devam edeceklerdir.
Bu ülkeye her şeyini veren üretim güçleri seçimleri değerlendirirken Besleme Basının şişirmesin bakmadan, para karşılığında yapılan Anket sonuçlarına bakmadan, kendi kararlarını verirken; “Bu seçimler benim hayatımda ne gibi bir iyileştirme yapabilir?” sorusunu kendilerine sormalıdır.
Görünen o ki; üreten ve ezilen güçler için bu kış yine soğuk ve çetin geçecek.
Yorum Yazın