Utanma, ahlak, erdem ve buna benzer pratikte hiç hükmü olmayan sözcükler!
Seçim meydanlarında en çok tüketilen sözcükler…
Zavallı sözcükler zavallı insanlar tarafından ne hale getirildi.
Vekile 33 Bin, asile 3 Bin Tl. zam!
Emekli Milletvekillerin aylığı son bir yılda 33 Bin Lira birden artarken en düşük emekli aylığına sadece 3 Bin Lira zam yapıldı.
Yani 39 bin 977 Tl alan bir emekli vekil 51 bin 970 Tl alacak!
Emekli işçi, memur ise en düşük 5 bin 500 Tl alacak.
Maaşları elli binin üzerinde olan kişiler de bize şükür etmeyi öğretecek.
İşte tam da burası sözcüklerin bittiği an…
Oldum olası Milletvekillerinin aldığı ücrete hiç kafa vermemişimdir.
Nedeni de, bu ücretlerin milletvekillerini masrafından dolayı ancak idare edebileceklerindendi.
Ama kendilerinin ücretlerine gelince gece yarısı operasyonu, torba yasalarının aralarına serptirilmiş halleri.
Artık buna da gerek duymuyorlar:
Çünkü vatandaştan ciddi herhangi bir tepkinin gelmediğini, gelen tepkilerin de çok anlamsız olduğunun onlarda farkına çoktan vardılar bile.
Kendi ücretlerine gelince şahin olan vekillerimiz aynı oturumda; “Memur ve işçi emeklisinin maaşı en az 8 bin 500 TL olsun” teklifini hangi vicdanla reddettiniz?
Ahlak ve utanma duygusu üzerinden çok fiyakalı laflar duyduk!
Özellikle siyasiler bu konuda çok da mahir sayılmaz değillerdir. “Ahlak utanmayı bilmektir” den tutun da, “Utanma Duygusu İmandandır" lafları günlük yaşamımızda herkesin duyduğu fiyakalı sözlerdir.
Şimdi siz vekillerimize soruyorum:
Siz utanmıyorsanız İmanınız mı zayıf veya İnsanlıktan nasibini almayan insanlar tarafından mı yönetiliyoruz?
Bu nasıl bir Adaletsiz Dünya!
Bir tarafı 5 bin 500 TL ye mahkum ederken, diğer tarafı elli bin lira aylık ücret alıyor.
Bunu anlamak ve bu kişiler tarafından "şükür edin” tesellisi neyin nesi?
Hep diyorum, demeye de devam edeceğim bana tanınan yasal sınır dahilinde:
“Biz emekliler, dar gelirliler; bizi yöneten insanlara hangi partiden olurlarsa olsunlar duyarsız kalmayalım. Sandıkta gerekli cevabı verelim artık.”.
Bizler herkesin davranışına Maşallah çekersek daha çok güneşli günler bekleriz.
Dünyanın hangi yerinde böyle bir adaletsizlik eşitsizlik var?
Örneğin, bizi kıskanan Avrupa’nın durumuna bir bakmak gerekmez mi?
Gelin ahlaklı ve vicdanlı insanları seçelim.
Bir defa da olsun kendi çıkarlarımıza, toplumun refahına uygun davranan insanları seçelim…
Yorum Yazın