2024 Paris Olimpiyatları’nda Türkiye nal toplayınca hemen ortak refleksimiz uyanı verdi!
Neden Başarısız olduk?
Sanki çok konuda çok başarılıymışız gibi bizde sonuçlara göre palavra kesmek neredeyse ortak beyin döngümüz haline geldi.
Hep sonuçlara göre hareket eder işin başını hiç konuşmayız.
Gençlik ve Spor Bakanının Federasyonlardan hesap sorulacak demesi boşuna bir laf değil.
Devlet diyor ki; “Biz size ne istediyseniz verdik başarı nerede?”.
Ben de diyorum ki; bu başarısızlığın tek sorumlusu sporu yönetemediğimizden dolayı devletin ta kendisi.
Nasıl mı?
En Büyük Federasyon olan Futbol Federasyonundan başlayalım.
Federasyon her kulübe, özellikle FB-GS-BJK ve TS kulüplerine amatör sporcu yetiştirilmesi için kaynak verir hem de büyük rakamlarla ifade edilecek şekilde.
Son Paris Olimpiyatlarına bu kulüplerimizden kaç sporcu gitti?
E, devlet verdiği parayı denetlemez ise sonuç bu olur.
Her konuda Filistin Sorununu dile getiren büyüklerimiz neden Paris Olimpiyatlarında ölü taklidi yaptı.
FİFA Rusya'yı olimpiyatlardan çıkardı sebep Ukrayna'ya saldırdı diye.
Bir ülke FİFA ya baş vurdu İsrail'de çıksın diye teklif ret edildi.
Biz ne yaptık kuzu kuzu yarışmaya katıldık.
Tüm bu olayların Aksaraysporla ne alakası var diyebilirsiniz.
Hatta o meşhur Aksaray Fıkrası olan “Beşinci kata bir çık be kardeşim” fıkrasını bilenler bu fıkrayı hatırlamıştır.
Spor kardeşlik, dostluk falan değil bunu geçelim.
Spor, günümüz dünyasında en fiyakalı iletişim ve tanıtım aracıdır.
Bu pencereden görmeye çalışalım Aksaraysporu.
Aksaraysporun ekonomik gücünü kim karşılıyor derseniz kanımca Belediye ve değişik kalemlerden alınan bağışlar.
Bir de iki buçuk iş adamı gönüllü atılır.
Bunların spor ve başka bir derdi olmaz.
Futbol topunu görseler lahana sanırlar.
Neyse ne sanılırsa sanılsın bu iki buçuk iş adamımız dertleri de kendilerini Belediye ve Vilayete pazarlamak içindir başka bir niyetleri yoktur.
Aksarayspor taraftarlarının bir de yaratıcılık gibi bir dertlerinin olmayışından dolayı seyirci pek gitmez maçlara.
Maçlarda atılan tek ölümsüz slogan: ‘Siyah Beyaz En Büyük Aksaray” ile bir de; “sahaya ineriz
Ananızı s…” dir.
Be kardeşim bir kendini yenile ya yeni şeyler bul.
Unutma sahaya inip analarını hallettiğin takım senin rakibin. O olmasa kimle maç yapacaksın.
Çözüm:
Aksarayspor tüm Aksaraylıyı kucaklaması için veya Aksaray Sevdalılarının takımlarına sahip çıkmaları için;
--Kıllı, Lümpen, yarı cahil kitlelerin pençesinden kurtulmalı. (Bu biraz zor olacak tabi hele şimdiki zamanda. Federasyon Başkanlarının davranışlarını yakından bir izleyin bakalım mübareklerin hepsi Polat Alemdar. Bir zamanlar Milli bir futbolcunun havaalanından çıkarken çantasından tabanca yere düştü herkes gördü. Gazeteci sordu “tehdit filan mı var! Neden silah taşıyorsunuz” diye.
Milli futbolcumuzun gözleri küçüldü, yüz hattı çakma mafya fedailerini andıran bir bakış attıktan sonra “kim bizi tehdit edebilir ki” dedi.
Bu örnekleri görünce bizimkiler de haklı diyesim geliyor.
Biz bildiğimiz çözüm noktalarına göz atmaya devam edelim.
Büyükşehir olma hazırlığında ki bir Aksaray'da neden Aksaraysporun Formaları gibi spor giyimlerinin mağazası olmaz?
Koskoca Aksaray’da senede 50 bin forma satılmaz mı?
Bal gibi satılır yeter ki kalite ve pazarlama iyi olsun.
Hepimizin o muzdariplik çektiğimiz an var ya.
Aksaraylıyım lafından sonra karşı tarafın Niğde-Aksaray’mı sorusunu sordurmak istemiyorsanız Aksarayspora sahip çıkın bundan iyi reklam olmaz.
Yorum Yazın