Aksaray’ın yetiştirdiği ender siyasetçilerden birisi olan ve kendisine Devlet Adamı Lakabı takılan pek az isimden birisi olan Mehmet Altınsoy ile ilgili onu en yakından tanıyan isimlerden birisi olan Rasim Gül’ün çizdiği Mehmet Altınsoy Biyografisini Misafir Köşe’de yayınlamadan geçemedim. Çünkü her Aksaraylının Altınsoy ile ilgili az da olsa bilgisi olması gerektiğine inanıyorum.
Rasim Gül’ün Altınsoy Biyografisi aynen şöyle:
Mehmet Altınsoy; Cumhuriyet’in ve Aksaray’ın yetiştirdiği, Türk-İslam ülküsünü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerini, Türkün Dünya’daki yerini ve etkisini, Türklerin büyük devletler kurup İstanbul’u fethederek, çağ değiştirdiğini ve Dünya’ya nizam verdiğini çok iyi bilen, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne yürekten inanan bir Aksaraylıdır.
Aksaray’ı 56 yıllık ilçelikten kurtarıp vilayet yaparak, Aksaray’ın kara talihini aydınlığa çeviren, dürüstlüğü, cesareti, bilgisi ile her devirde dimdik ayakta duran, asla yıkılmayan bir Aksaraylıdır. Bu yüce insan, bu şehrin, 1933’ten 1989 yılına kadar kültürde, sanatta, sanayide kısaca kalkınmada, kaybettiklerini kazandıran kişidir. 2022 yılında, Aksaray İç Anadolu’nun yıldızı ise, başlangıç tarihi 15Agustos 1989’dur.
Bunu unutan Aksaraylının kanı kurur.
Türkiye’de, Türk Siyasi Tarihinin son 5o yılında Milliyetçi Muhafazakâr çizgisini koruyan, laikliğe inanan, inanç ve idealinden asla taviz vermeyen ender isimlerden biridir.
Aksaraylı olmaktan her zaman gurur duyardı, başka illerden milletvekili olması için yapılan teklifleri anında reddedecek kadar Aksaraylıydı.
Kazansa da, kaybetse de Aksaray’dan aday olmayı tercih ederdi.
Beyefendiliğini, seçimi kazandığı veya kaybettiği zamanda dahi muhafaza etmeyi bilen bir ahlak ve inanç sahibiydi.
Rakiplerinin ağır hakaretlerini “ya öylemi dedi”, diyerek geçiştirirdi. Bürokrat ve iş adamıyla hiç uğraşmazdı. Uğraşanı, şikâyet edeni de sevmez ve asla şikâyete önem vermezdi.
Bir partinin seçim mitinginde gücünün yettiği kadar bağırarak; “Türkiye’de iki hırsız var biri Turgut Özal, diğeri de Mehmet Altınsoy” diyen avukatın kurucusu olduğu partinin Aksaray’da seçime girmesine, hatta il başkanı ve milletvekili adayı olmasına karşı çıkmayacak kadar siyasi olgunluğa sahipti.
Mehmet Altınsoy; siyaset adamı, hukukçu, gazeteci, milletvekili, bakan, 1961’de 37 yaşında Kurucu Meclis üyesi, 1965’ de Başbakan Suat Hayri Ürgüplü’nün kurduğu 29. Hükümet’in kabinesinde Süleyman Demirel’le birlikte devlet bakanı, ikinci defa 1996’da Necmettin Erbakan’ın kurduğu hükümette de devlet bakanı olarak görev yaptı.
1973-1977 de milletvekili, 1984-1989’da yeni kurulan, Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı oldu. Ankara Metrosu, susuzluk ve hava kirliliği gibi önemli projeler Altınsoy’un imzasını taşır. Çameli Dere Barajı, Ankara Çayyolu ve Kocatepe Camii Altınsoy’un döneminde bitti.
Ankara’da hava kirliliğinden halk sokağa çıkamaz haldeyken, Afrika’dan çok kaliteli kömür getirerek, havanın temiz kalmasını sağladı.
Ankara’yı, yaşanacak şehir ve Yeşil Ankara yaptı.
Başkan olduğunda belediyenin 24 bin 995 kadrosu vardı. Büyükşehir Belediyesinin 9 Daire Başkanından 6 sı Aksaraylıydı.
Aksaray’da siyaset yapanlar ve belirli bir kesim başkanlığını hiç hazmedemedi!
Bir anımı anlatmak istiyorum:
Aksaray’da işler iyice karıştığı için Altınsoy’u ziyarete gitmiştim. Hipodromda toplantısı varmış, odasında yedi saat bekledim. Toplantı bitince odasına geldi, hoşgeldin dedikten sonra klasik sorusuyla ‘’Aksaray’da ne var ne yok Rasim?” dedi. Bende; Aksaraylı sizden şikâyetçi abi dedim. Neden şikâyetçiler diye sorunca; sizi görmeye gelenler göremedikleri için diye cevap verdim. “Rasim benim kaç daire Başkanım var?” diye sordu ve kendi cevapladı: “Dokuz Daire Başkanım var, bunun altısı Aksaraylı. Bunlar bulunmaz Hint Kumaşı mı? Aksaraylıya faydalı olsunlar diye aldım’’ şeklinde cevapladı.
O günden bugüne kadar hiçbir başkan döneminde altı daire başkanı bir ilden olmadı.
O zaman anladım ki Aksaray Halkının ticari görgü ve cesareti oldukça zayıf. Aksaray’da hayli cesur olmasına rağmen il sınırını geçince bu cesaretleri bitiyor.
Kendi insanını beğenme ve yüceltme duygusunun henüz gelişmediğini gördüm.
Altınsoy’un devlet, hükümet ve partideki gücünü Aksaraylı bilemedi. Dolaysıyla eline geçen fırsatı kullanamadı. Bilenler de bağnaz particilikten, becerisizlikten evrak ve projeyle isteklerde bulunamadılar.
Altınsoy hiçbir Aksaraylıyı ve Aksaray bürokratının isteklerini geri çevirmedi. Altınsoy’un sağladığı imkânlar kullanılamadı, bir dönemin büyük kısmı heba oldu.
Mehmet Altınsoy; 1984 yılında Anavatan Partisi kurucuları arasında yer alarak Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı oldu. 1983 Genel Seçimlerinde partisinden milletvekili olanların tamamı imzasından geçtiği için hepsinin ağabeyiydi!
Dolaysıyla hiçbiri ricasını çevirmiyordu.
Altınsoy, Türk Siyaset Tarihinde Elli Yıl fiilen ayakta kalan ve henüz yerinin doldurulamadığı, Türkiye ve Aksaray Siyasi Tarihine damga vuran, dedikoduyu asla sevmeyen, dostlarına sonuna kadar bağlı olan, sahsına münhasır duruşu olan bir Aksaraylıdır.
Mehmet Altınsoy, Aksaray’ın en büyük merkez köylerinden, Çardak (Altınkaya) Köyünde doğmuştur. Babası İse, annesi Eşe’dir. İlk ve Ortaokulu Aksaray’da, lise tahsilini ise İstanbul Kabataş Lisesi’nde tamamladıktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Evli ve üç kız babasıdır.
Eşi Latife Altınsoy Ankara’da, kızlarından Yasemin Bodrum’da, Sedef Londra’da yaşıyor. Ayşe Merve Almanya’da çalışıyor. Yasemin’le Sedef Mühendis, Ayşe Merve Bilkent Uluslararası Siyaset Bilimi mezunu olup Berlin Teknik Üniversitesi’nde mastır yaptı ve beş yıldır Almanya’da çalışıyor.
Diğer kızlarının biri Almanya’da, diğeri İngiltere’de yaşamaktadır.
Siyaset sahnesinde Topal İse’nin oğlu diye küçümsenmesine rağmen, hiç alınmadan, aşağılık duygularına kapılmadan mücadelesine ideali doğrultusunda devam eden bir köylüdür.
Siyasi hayata çok genç yaşta başlayan Altınsoy, Anavatan Partisi’ne kadar merkez partilerinden ziyade, milliyetçi partilerde yer aldı. Demokrat Parti, Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Doğruyol Partisi gibi iktidar olan ve olabilecek partilere hiç sıcak bakmadığı gibi bunlarla kıyasıya da mücadele etti.
Aksaray’da yanında bir müddet Hasan Çorakçı bulundu. Diğerlerinin tamamı kalender köylülerdendi.
Aksaray’da eskiden ilkel bir düşünce vardı: “Bu adam kimin nesi” diye.
Mehmet Altınsoy; Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası’nın çıkmasına öncülük ederek kanunlaşmasını sağlamıştır. Bu kanun çerçevesinde bütün imamlar devlet memuru olarak maaşa bağlanmıştır. Dolaysıyla imamlarımızı halkın eline bakmaktan, onun bunun ağzına sakız olmaktan kurtaran bir Aksaraylıdır.
Mehmet Altınsoy; hayatı boyuncu Aksaray’dan asla kopmayan, siyaseten her türlü ezaya, cefaya, eziyete, horlanmaya, akıl almaz iftiralara rağmen illa da Aksaray diyen bir Aksaraylıdır. Bugün siyaset yapanlar dikensiz gül bahçesinde zahmetsiz, para harcamadan siyaset yapabiliyorlar.
Mehmet Altınsoy; siyasete asla dini ve askeri alet etmemiştir. Hiçbir zaman bürokratla uğraşmamış, iktidar tarafındayken muhalefete, muhalefet tarafındayken iktidara hakaret etmemiş saygın bir yol izlemiştir.
Aksaray’ı vilayet yaptırarak 56 yıllık hasrete son verdirmiş bir Aksaraylıdır.
Bugün Aksaray’ın dört milletvekili varsa bunlar vilayet olmamızdan dolayı Turgut Özal ve Mehmet Altınsoy’a minnet borçludurlar.
Bizim görüşümüz açıktır:
Aksaray milletvekilleri ve Aksaray Belediye başkanları 15 Temmuz vilayet olmamızım Resmî Gazete’de yayın tarihini ve 15 Ağustos’ta Aksaray Valisi’nin göreve başlama tarihini, Turgut Özal’ı, Altınsoy’u ve diğer emeği geçenleri asla unutmamalı, saygıyla ve rahmetle hatırlamalıdırlar.
Özellikle İl Belediye Başkanımız Evren Dinçer’in başta Altınsoy olmak üzere; Mustafa Vehbi Çorakçı, Bayram Ali Gürün, Medeni Berk, Rıfat Gürsoy, Ahmet Kadıoğlu ve Aksaray’ın vilayet olması için çalışanlara, belediyede bir köşe ayırması bir kadirşinaslık örneği olacaktır.
Bir vefayı yerine getirme görevini yapmış olur.
Bayram Ali Gürün, CHP Aksaray Milletvekili iken Medeni Berk, Amaratlı (Yenikent) Seydali Akın ve diğerlerinin Aksaray’ı vilayet yapmak için 1959 yılında Bayram Ali Gürün’ü Demokrat Partiye geçmeye razı ederek, Demokrat Parti’ye Vilayetlik dosyasını hazırlattırıp meclise sundurmuşlardır. 1960 İhtilali ile Yassıada’da mahkûm edilmiş ve Kayseri Cezaevinde yatmıştır.
Başkanın ilgisi ile halk bunu bilmelidir.
Evren Dinçer başkanımız bugün İl Belediye Başkanı Koltuğunda oturuyorsa, lütfen o koltuğu hazırlayanları hatırlamalı ve de hatırlatmalıdır.
Daha evvel başkanlık yapanlar, Aksaray’ı vilayet yapanları pek dile getirmedi! Dolaysıyla Aksaray’ın siyasi hizmet hafızası oluşmadı. Aksaray Şehri’nin kültür ve siyasi hafızasının oluşturulmasından doğan boşluklardan fitne fücur üretilmiştir.
Aksaray’ı yöneten valimiz ve belediye başkanımız, şehrin hafızasının gerçek değerlerle doldurulmasına önünü açmalıdır. Aksaray’a hizmet edenlerin hikâyesi hafızada yer almalı ki, nesiller öğrensin.
Bugün hizmette bulunanlar da oralardan gittiğinde hikâyeleri şehrin hafızasında yer alsın ki evladı iyalinize onur mirası kalsın. Gelecek nesillere örnek olsun.
Aksaray’ımıza ve Türkiye’ye namusuyla hizmet edenleri yâd edelim ki, vefasız olmayalım.
Başta valimiz Hamza Aydoğdu olmak üzere, milletvekillerimiz, belediye başkanımız, yarı kamu kuruluşu olan sivil toplum örgütlerimiz olarak gelecek kuşaklara örnek olması adına Aksaray’ı vilayet yapanları unutmayalım ve unutturmayalım…
Yorum Yazın