Reklamı Geç
Vista Prime
Aksaray
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

ALEVİLİK

Hiç sevmediğim konulardan birisidir etnik ve mezhepsel konular da yazı yazmak.

Özellikle cahil ve dolma bilgilere sahip toplumlarda açık provoke edilmeye elverişli bir konu!

Anadolu'da bir terim vardır; "Laf becerisi olmayan erkekler askerlik anılarını, kadınlar ise doğum sancısını" anlatır diye.

Geri kalmış toplumların kaderidir dini ve etnik konuları ön planda tutmak.

Devrimciler, Sosyalistler insanın etnik mezhepsel yönüne bakmazlar. İnsana cinsiyet gözü ile de bakmazlar. Onların gözünde kim olursan ol insan insandır.

Yani insana insan gözü ile bakmaya çalışır. Sen Alevisin, sen Kürtsün, sen dindarsın, sen ateistsin…

Sen sen sen…

Bunların hiçbirinin bir devrimcinin gözünde hiç bir anlamı yoktur. Devrimci insanın insan olma özelliği ile ilgilenir, topluma sınıfsal bakar yoldaş ruhu ile yaklaşır.

Ne yazık ki bu konuları da hep siyasiler köpürtür.

Kardeşim sen benim ne olduğuma, kim olduğuma ne bakarsın? Sen bu topluma ne veriyorsun, ne verebilirsin sorusunu sormaktır asıl olan.

Önümüzdeki seçimi değişik alanlara çekmek için hep olağan projeler olur. Bu seçimi de değişik alanlara çekme işine de hepimizin yakından tanıdığı, ne idüğü belli olan Ümit Özdağ soyunmuş gözüküyor.

Nasıl olsa herkesin yemeye meyilli bir hali var. Arz-talep işi iyi o zaman. Salla Alevilik, etnik kimlik, vatan millet…

Ee adam da haksız değil: Nasıl olsa karşılığı var. Karlı iş. Herkeste bir yansıması olacak. Salla sallayabildiğin kadar.

Osmanlıdan günümüze kadar Türk Sağının vazgeçilmez argümanı hep bu ve buna benzer durumlar olmuştur. Ilımlı İslam ve BOP Projesinin sahipleri çok iyi bilir ki Türk Sağının başka sunacağı bir şey olmadığını.

Onun için bir düşman lazım ve düşman bulunur. Bir Din Karşıtı lazım. Nasıl olsa elimizin altında Alevilik var. Hurraa çıkın meydanlara. Kim tutar sizi.

Ya bunun karşıtları ne yaparlar?

Onları da yok saymayın, onlar da bu pazardan paylarını alırlar.

Burada Alevilik hakkında az da olsa bir parantez açmak istiyorum:

Kısacası Alevilik bir yoldur. Bu yol İnsani Kamil olma yoludur. Buna bir diyeceğim yok benim.

Çok Ali'ler gördüm Osman çıkanlara.

Bu siyasi yelpazenin karlı bir yol olduğunu gören sözüm ona Aleviler boş durur mu?

Onlar da bu yola baş koydular. Sağın ‘Siz aslında iyi insanlar’ sınız lı başlayan sözleri, Alevilerin de; ‘bizi siz yanlış algılıyorsunuz. Bizim içimize giren Allahsız Komünistler var. Biz aslın da ehli-Beyte sıkı sıkı bağlıyız’ sözleri ile Osman olma yolun da ilk adım atılır, nişan yüzükleri takılır.

Geride ne kaldı? Kalan şu. Bizim neyimiz geçinmiyor? Biz Alevilerin siyasi rantını alalım siz de kendi yandaşlarınızı alın gül gibi geçinir gideriz mantığı.

İşte günümüz Türkiye'sinin siyasi atmosferi tam da bu.

Geriye ne kaldı? Yine bir Anadolu deyimi ile yanıtlayayım: "Yırtılan deli kızın donu.".

Geriye bir don kaldı.

Gerçek Aleviler bilir ki; din ve inanç siyasetçinin, devletin, sermayenin ve tarikat şeyhlerinin eline düşünce toplumsal barışı engelleyen, kutuplaştırma ve ayrımcılığı körükleyen ideolojiye dönüşür.

Bu işin tek panzehiri Laikliktir.

Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk; “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz.”.

Bu toplum artık bu siyasi bezirganlara pirim vermemeli. Bu yolda bu millet çok bedel ödedi hala da ödüyor.

Ne olur artık bir silkelenip kendimize gelelim. Sağda da, sözüm ona sol görünümlü sol partilerde de bu tür siyasi bezirgan çok. Yine karşımıza değişik söylemlerle gelecekler. Yine Dinden İmandan bahsedecekler. Kendi Dini ve etnik kimliklerini ön plana çıkaracaklar.

Bunlara yeter artık demenin zamanı gelmedi mi? Bu insanlar sömürülmeden, aşağılanmadan, hiçbir zümrenin etkisi altında kalmadan yaşamak istiyor.

Tek derdimiz Siyasi Kalpazanlara simsarlara yol vermemek olmalıdır…

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar