Her şeyimiz çok düzgün alimallah!
Ekonomi, özgürlük, eğitim, göçmen sorunu hepsini çözdük sıra Anayasaya geldi.
Pardon!
Sivil Anayasa.
Bir de sivil olmayan Anayasamız var ya.
Sanki bu kahraman sivil halkımız Cunta Anayasasına Yüzde 99 buçuk oy vermemiş gibi.
Bugün sivil ille de Sivil Anayasa diyenlerin o günlerde nasıl oy verdiklerini siz düşünün gayri.
Sene 2014. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında alıntı yaptığı Şemsi Belli'nin “Anayasso” Şiiri, Zap Suyu'nu kendi imkanları ile aşarak hasta bebeklerini hastaneye götürmeye çalışan aileleri anlatan hikâyeye dikkat çekiyordu.
Başbakan Erdoğan, AKP Gurup Toplantısında yaptığı konuşmada, Şemsi Belli'nin “Anayasso” adlı şiirinden alıntı yaptı.
Gerçekten nereden nereye! Şimdi bu şiiri okumanın ne sonuçlar doğuracağı tartışılır.
Elbette Sivil bir Anayasa ile yönetilmek her vatandaşın hakkıdır.
Sivil bir anayasası, Sosyal Hukuk Devleti, fikir özgürlüğü olan bir ülkede kim yaşamak istemez.
Şimdi gündemimizde nur topu gibi bir Anayasa tartışması var!
Yerel Seçime kadar gündemi bu noktaya çekmek için gündem yaratılması amaçlı bir uğraş.
Anayasanız ne kadar güzel olursa olsun onu uygulama alanından çıkarırsanız bir anlam teşkil etmez.
Anayasa Mahkemesi Başkanımız AHİM Kararlarını uygulamayacağız diyor.
Ama Anayasada uygulanması için bağlayıcı hüküm var.
Anayasa Maddesinde “Ormanlar ve Kıyılar devlet güvencesinde” diyor.
Ormanları kesen Sermayedar haydutların korumasını polis jandarma yapıyor.
Anayasamızda Laiklik İlkesi var ama pratikte Laikliğin esamesi okunmuyor.
Anayasa Maddesinde; “Hiçbir kişi ve kuruluş Hürriyetçi Demokrasi ile hukuk düzeni dışına çıkamaz” der.
Ülkenin haline bakın hukuk denen bir zerrecik var mı?
Mevcut Anayasayı iktidar eli ile rafa kaldıracaksın, sonra da gündemi meşgul etmek için Yeni Anayasa arayacaksın!
Ben burada bir samimiyet göremiyorum.
Anayasacılarımız, hukukçularımız, akademisyenlerimiz elbette bu konu üzerine çalışmalar ve tartışmalar yapacaktır.
Ama herşeyin başında güven gelmektedir.
Devlet vatandaşına, vatandaş devletine güven duyarsa her şey kolayca yoluna girer.
Biz yıllar önce “Bir defaya mahsus anayasa delinse birşey olmaz” zihniyeti ile büyüdük.
Yasalar ne kadar düzgün olursa olsun onu uygulayacak insanlar önemlidir.
Muhalefet hala kış uykusunda Papatya Falına bakmakla gününü gün ediyor.
Erdoğan’ın Anayasa Değişikliği adı altında ne yapacağı veya ne yapmayacağı gayet açık ve nettir.
Umarım muhalefet partileri ve başta Barolar Birliği olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşları üstüne düşen görevlerini yaparlar.
Yorum Yazın