Yeni düzenin toplumun her kesimine dayattığı bir hadisedir reklam panoları
Yeni bir tüketim aracı, toplumlara erişebilmek için güzel de bir olaymış gibi algılana bilir.
Yaklaşan seçimlerde olsun genel anlamda olsun hep dikkatimi çekmiştir reklam panoları.
Siyasilerimizin ne yapacağı, nasıl yapacağı, hangi topluma hizmet edeceği genellikle el ilanları, görsel ve yazılı basın aracı ile olmaktadır.
Reklam panolarında görünen siyasi mesajlar o partinin ve adayının süzülerek gelen fikirlerinin slogan halidir.
Ama bunu kimisi iyi kullanır kimisi kendini tanıtma aracı olarak görür.
Eskiden bir afiş gördük mü bunun hangi partiye, hangi düşünceye ait olduğu hemen anlaşılırdı.
Çünkü o dönemlerde siyaset bir amaç uğruna yapılırdı.
Global Dünyanın bize hediye ettiği yeni oyuncağın o kadar esiri olduk ki, her şey toz duman.
Memlekette kişisel siyaset genel siyasete yansıdığından ve menfaate dayalı yapıldığından siyaset kirlenmekten, basitleşmekten bir türlü kurtulamıyor.
Hiçbir becerisi olmayanların zengin olduğu ender kurumlardan birisidir siyasi partiler.
Genel merkezlerinden para tokatlamak için kağıt üzerinden aday adayları peydahlamak bunun en çılgın yansımasıdır.
Yukarıda da kendi koltuğunu sağlama almak için örgütlerin bu tür olaylarına göz yumulmaktadır.
Zimmetine para geçirmekten görevden alınan bir İl Başkanının yeni yönetimce Parti Meclis Üyesi yapılması bunun en acı örneklerinden biridir.
Hatta o ilin milletvekiline rağmen bu işler basına kadar taşınmış acı gerçeklerden biridir.
Gelelim reklam panolarının diline:
Ana Muhalefet Partisinin sloganı; “İşimiz gücümüz Türkiye”.
Bu sloganı bulmak için kaç para verdiniz çok merak ediyorum.
Elbette İşiniz Gücünüz Türkiye olacak.
Biz sizleri Türkiye’yi yönetsinler diye seçmedik mi?
“Bir Hayalim Var” tek bencilik hareketinin bilinç altı panolara yansıması.
Oysa siyaset kadro ve toplumsal yapılır.
Kişisel hayallerin yapılacağı yer değildir.
“Aksaray Kazanır” sloganı”
Pardon yani. Neden Aksaray kazanır? Sen olmaz isen Aksaray zarar mı eder.
“Biz yaptık yine biz yaparız” sloganı!
Her şey bizim tekelimizde diyorsan hayrını gör o zaman.
MHP'nin reklam panosu tam bir çelişki yumağı.
Aday ve Genel Başkanın ismi ön plana çıkmış.
Sayın Bahçeli’nin fırçasını her salı günü yeteri kadar alıyoruz.
Aksaray Belediyesini alınca fırçalı günler yakındır mı diyeceğiz?
Ya o öldüresi seçim şarkıları…
Hiç kimsenin bir şey anlamadığı sadece cızırtılı ses kirlenmesi.
“Ölürüm Türkiyem” türküsü anlaşılır onun hakkını verelim.
Türküyü ülkeye tanıtan sanatçımız Çakma Milliyetçi çıktı.
Uğruna ölürüm dediği ülkesi için oğlunu askere göndermedi.
Başkaları ölsün kendisi “Şehitler Ölmez” türküsü ile malı götürsün.
Allahtan bir bu anlaşılır seçim türküsü o da bu olaylardan sonra hükümsüz hale geldi.
Ama melodisi yine de kulakları tırmalamıyor.
Bu yazıda Asrın Liderine düşen pay nedir derseniz onu yazmaya bile gerek yok.
Asrın Liderimiz günlük 50 TV. 2500 radyo, bir sürü kayyumla çöktüğü yazılı basın!
Allah’tan kimse okumuyor.
Ne gerek var reklam yapmaya.
Afiş, şarkı, söylem bir partinin görüşlerinin ana fikridir.
Bu fikrinizi doğru yansıtmalısınız.
Yok bizim birbirimizden farkımız diyorsanız o zaman seçim yapmaya ne gerek var.
23 Nisan Çocukları gibi sıra ile oturun koltuğa.
Ne yaparsanız yapın, hangi projeye hizmet ederseniz edin bu ülkede açlık, sefalet, adam kayırma, zam, zulüm olduğu müddetçe toplumlar arası uzlaşmaz çelişkileri yok edemeyeceksiniz.
Umarım bir gün bu çelişkiler yumağını anlatacak bir siyasetçi buluruz.
Yorum Yazın