Türkiye Gazetecileri Cemiyetinin Şehit Gazeteciler Listesi, Ali Kemal'in şehit olarak yansıtıldığı gerekçesiyle İşçi Partisi Üyelerinin geçen hafta cemiyet önünde yaptıkları eylem sonrası; “Öldürülen Gazeteciler” olarak değiştirildi.
Kurtuluş Savaşının en büyük haini İngiliz Uşağı Ali Kemal'in kim olduğunu az çok herkes bilir!
Ali Kemalin Şehit Gazeteci olarak anılmasına ne yazık ki Cumhuriyetin Kurucusu partiden ses gelmiyor, İşçi Partisi duyarlılık gösteriyor.
CHP Kadıköy Belediyesi hiç bir şey yokmuş gibi, üstelik Uğur Mumcu Anma Etkinliğinde Ali Kemal'i de şehit gazeteci olarak lanse ediyor.
Salondaki insanlar tarafından protesto edilince adı hemen öldürülen gazeteci olarak değişiyor.
Kadıköy Belediye Başkanı kürsüye çıkıyor özür diliyor…
Ama kabahatin özründen büyük misali; salondaki cumhuriyetçilerin tepkisine kızıyor ve bunu yapanları görevinden al çağrısına siz mi karar vereceksiniz diyerek karşı çıkıyor.
Bu olaylara ne CHP, ne aydın gazeteciler, hatta Uğur Mumcu ile eşdeğer düşünülen Cumhuriyet Gazetesinden bile bir tek ses çıkmıyor.
Bu olaya en net çıkış Gazeteci Nihat Genç'den geliyor: “Cumhuriyeti satan kimler? Vatan hainleri ile işbirliğine giren kimler? FETÖ cülerle bunca trajik deneyime rağmen işbirliğine giren kimler? Orduyu kim teslim etti? Kışla Kemalistleri! Holding patronlarıyla işbirliğine kim girdi? Poster Atatürkçüleri, Gardrop Atatürkçüleri. Rakıcı, balocu Atatürkçüler! Burjuvanın ve tarikatçıların dümenine girenler hangi tür Atatürkçülerdir?” diyerek tepkisini en şiddetli bir şekilde dile getiriyor.
Burada bir ayrıntıya parmak basmak gerekliliğine inanıyorum:
Nihat Genç'in fikirlerini benimsemek, onu parlatmak değil amacım. Fikirlerine katılırsınız, katılmazsınız o ayrı ama bu olaya da tepki gösteren Nihat ve İşçi Partililer.
Nihat Genç'i Zafer Partisine yakın olmakla suçlayabilirsiniz o da kabulüm!
Ama Nihat Genç'de Altılı Masanın analizini yaparken; Milli Görüş, faşizan, neoliberal, ömrüm CHP zihniyeti ile mücadele ile geçti diyenlerle işbirliği, pardon ittifak yapıyorsunuz derse tavana bakmayacaksınız.
Gelinen noktadaki acıklı duruma bakın ki; Cumhuriyetimizin 100 Yılında Ülke kimlerin eline kalmış!
İstanbul’un en seçkin semtinin belediyesinin etkinliğini yapan belediye çalışanı, yetkilisi Cumhuriyet Tarihini bilmiyorsa onu görevden alacaksın Sayın Başkan.
Bu vahim olaylara ses çıkarmayan, ölü taklidi yapanlara da artık bir şey deme lüksüm yok..
Eleştiri, öz eleştiri insanlıktan ve bilimden nasibini alan çağdaş insanlara yapılır.
Eleştiriyi hala düşman ve karşıt olarak gören insanlarla benim işim olamaz.
Her şeye rağmen, iç ve dış işbirlikçilerine rağmen bu Ülkenin Devrimcileri, Atatürkçüleri Türkiye Cumhuriyetinin Laik ve Sosyal Hukuk Devletini koruyacaktır.
Yorum Yazın