Demeyelim, biraz ağırdan alalım diyoruz ama;
Güzel Ülkemin Güzel İnsanlarının meşhur bir Deyişi var:
“Mahallenin P… ları Bir Rahat Bıraksa”.
Sağlık Müdürlüğü’nden başlayıp Başhekimlik dahil olmak üzere diğer kademelerde yapılan değişikliklerin ardından Hastane başta olmak üzere biraz fırsat tanıyalım, düzelmesi için çaba gösterilecek mi, düzgün adımlar atılacak mı, soruşturmalara (Yolsuzluk-hırsızlık soruşturmaları) müdahale edilmeden Adaletin yerini bulması ve gerçek suçluların (birkaç garibana yıkılmadan), ihmali olanların cezalarını çekmeleri için hakkaniyet uygulanacak mı gözlemleyelim diyoruz,
Ama dediğimizle kalıyoruz.
Ataların dediği gibi “Mahallenin P…ları” hiç boş durmuyor.
ASÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde artık tüm kamuoyuna malolmuş, sınırları Aksaray’ı aşıp Ulusal Basında çıkan haberlerle tüm Türkiye’nin gündemine girmiş bir takım olayların soruşturması var.
Olayların gerçekleştiği dönemin yöneticileri Sağlık Müdürü ve dönemin Başhekimi şu anda görevde değiller.
Gerçi ihmalkarlık, soygun, talanın gerçekleştiği dönemin Başhekimi görevden alınıp ödüllendirilerek sanki; “Bir tek Eğitim ve Araştırma Hastanesi seni kesmez. O nedenle seni Hastaneler Birliği Başkanlığı Görevine getiriyoruz. Diğer hastaneler de Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşananlardan mahrum kalmasın. Bu konuda deneyim sahibi oldun” dercesine terfi ettirildiği, Sağlık Müdürü Aksaray’dan gittiği için görünen asıl suçlular pek bir rahatsız olmayacak.
Adalet yerini bulsun, bulsun ki bir daha ihmalkarlık, soygun, talan olmasın diye uğraştıkça ve yeni yöneticilerin bu konuda dirayetli olacaklarını umdukça duyduklarımız umudumuzun azalmasına neden oluyor.
Soruşturmada en büyük ihmali olanlardan birisi olarak adı geçen dönemin Başhekimi siyasiler tarafından ödüllendirilirken her şeye rağmen umudumuzu yitirmemiştik.
Ama ortada böyle bir ciddi soruşturma varken,
Taptaze ve umut bağladığımız isimlerden birisi olması gereken Sağlık Müdürümüzün Başhekimin Kayınpederinin Rahmetli Ağbeyinin Bahçesinde mükellef bir sofraya konuk olduğunu duymak bize;
EYVAAAAH! Dedirtti.
Hem o sofranın konuğu olacaksın, hem de o sofrada birlikte kaşık salladığın insanların suçu varsa cezalarını çekmeleri için çaba göstereceksin öyle mi Müdür Bey!
Belki sizler için çok doğal bir şeydir bu davranışlar ama emin olun Sağlık Camiası başta olmak üzere biz de dahil pek çok kişinin dişine taş değdi, midesi bulandı.
Daha maçın başında hakeme olan güvenimiz sarsıldı ve kulaklarımız şimdiden; “Satılmış Hakem” Tezahüratlarını dinlemek için hazırlandı.
İnşallah biz yanılırız!
İnşallah boşa hayıflanmış oluruz!
İnşallah siz bizi utandırırsınız!
Yemek haberini duyunca pek umudumuz kalmasa da.
Demeyelim Diyoruz Ama…
Yorum Yazın