Dış sermaye ülkemize yatırım yapınca seviniriz, hatta iktidar sahipleri ve onun borazan basını “Dünya Reisi Seviyor” gibi abartılı yayınlar yapar.
Ama dış sermaye kesilince aynı kesim bu sefer “Dış Mihrakların İşi” yaygarası yapar bizim ahalimiz de; “Kardeşim dış sermaye yatırım yaparken iyi de yapmayınca nasıl tüm Dünya bize karşı” gibi mantık dışı beyanlar veriyorsunuz demez.
Hatta bunu dile getirene de pek kulak kabartmaz.
Çünkü ahalimiz günlük tüketir saniyelik düşünür.
Türkiye Ekonomisi son yıllarda, özellikle AKP yi parlatma döneminde hızlı bir dış yatırım ve sıcak para ile karşı karşıya kaldı.
“Bunu ne kadar verimli kullandı” sorusunun cevabı günümüzdeki enflasyondur.
Ekonominin liberalleşmesinin doğal sonucu olarak Türkiye, daha önceki dönemlerle kıyaslanmayacak miktarda yabancı sermaye çekmeye başladı.
Ama son yıllarda bu yatırımın yerinde yeller esiyor.
Şimdi ne oldu da bu olumsuz tablo ile karşı karşıya kaldık?
O zaman dış sermaye yatırım yaparken neye dikkat eder: Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, yatırım yapılan ülke için bir takım sosyal ve ekonomik fayda anlamına gelmektedir.
İstihdamın artırılması, doğal kaynakların etkin olarak değerlendirilmesi, teknik bilgi gelişimi, dış ticaret açığının azaltılması ve ekonomik büyümenin artırılmasına katkı sağlamaktadır.
Yabancı yatırımcı açısından ise ucuz girdi kullanımı, hammaddeden kaynaklanan yakınlık gibi faydalar her iki taraf için de ortak çıkarlar etrafında düğümlenir gider.
Yabancı yatırımcı ayrıca ev sahibi ülkenin piyasa hacmi, işgücü maliyeti, döviz kuru, vergi oranları, mevcut alt yapı gibi benzer teknik konuları baz olarak alır.
Yabancı yatırımcının olmaz ise olmazı yatırım yapacağı ülkenin içinde bulunduğu hukuk sistemidir.,
Ne yaparsanız yapın bu ilkesinden vazgeçmez.
Sömürü dönemlerindeki yatırımcıdan bahsetmiyoruz tabi ki!
Global Dünyadaki yatırımcının en başta dikkat ettiği nokta Hukuk Sistemidir.
Yatırım yapacağı ülkenin hukuk ve yolsuzluk durumu yabancı yatırımcının kırmızı çizgisidir.
Dünya Adalet Projesi (WJP) 2023 yılında yayınladıkları Hukukun Üstünlüğü Endeksi Raporu’nda Türkiye 142 ülke arasında 117'nci sırada.
Küresel Yolsuzluk Algı Endeksi Raporu’nda 180 ülke içinde Türkiye 115'nci.
Bu raporları biz biliyoruz da sermaye sahibi bilmiyor mu sanıyoruz.
Elbette biliyor.
Para onda, akıl da onda.
Parasını değerlendirmek için kılı kırk yaracaktır ki yapacak bir şey yok.
Ama tüm bunlara rağmen içinde bulunduğumuz Dünya koşullarında her ülke ve her yatırımcı ile ticaret yapılır, yapacağız da. Esas olan kendi üretim mekanizmasını hayata geçirmektir.
Ekonominin ana ilkesi üretim olmalıdır.
Neymiş efendim; demek oluyor ki dış mihrak, iç mihrak pek de önemli bir unsur değilmiş.
Ahalimiz artık şu işe bir son vermelidir.
İşimize gelince Avrupa veya Dünya dost, işimize gelmeyince dış mihrak…
Kesin artık bu mavalları.
İnsan onuru daha fazla ayaklar altına düşmeden Hukukun Üstünlüğünü kafamıza yerleştirmemiz gerek.
Medeni ve gelişmiş insan yapısının vazgeçemeyeceği ve herkese lazım olacağı hukuk ve adalettir.
Yorum Yazın