Dünyada üç çeşit düello biçimi vardır:
Batı da düello, doğu da pusu bir de Rus Ruleti.
Çetin Altan; “Batıda düello vardır, doğuda pusu. Biz doğu ile batı arasında olduğumuz için düelloya çağırıp pusu kurarız" demişti ki pusu gerçekten de şarklılığın şanındandır.
En ilkel, en kaba ve en trajikomik şekli ile bu Doğu Kültürünün kanına işlemiştir.
Pusuculuk bizde en cahilinden en bilgilisine kadar toplumun her kesiminde sosyolojik bir vakadır!
Kasaba siyasetçilerinin en baş rehberidir rakibine pusu kurmak. Bu politikacıların kendilerine bir makam elde etmek, rakiplerini sağa sola gizli mektupla ihbar etmek anlayışı en belirgin özellikleridir.
Bu muhbirlik işlerini yaparken dahi vesayet yolunu seçerler. Yakınındaki birini kullanarak onun adına muhbirlik yapar.
Ama asıl proje esas oğlanındır.
Mertlik delikanlılık havada uçuşur ama bunların hiç birine de Amentü okunmaz.
Recep Turan Sık sık seçimler yaklaşırken Aksaray'da siyasi partiler hakkında yorum yapar. Partilerin, adayların nabzını tutar.
Aynı Gazetede komşu yazı yazan biri olarak benim de merakımı sarmadığı değil.
O nedenle bu gün de siyasi partiler hakkında ben de bir yorumda bulunayım dedim.
İktidar Partisinden Başlayalım:
Bu partinin Aksaray'a vereceği bir şey kalmamış. Bundan sonra da bir şey vereceğini sanmıyorum.
Suçlu kim?
Kesinlikle vekiller değil! Yanlış duymadınız Aksaray’da siyasi suçlu iktidar partisinin vekilleri, Belediye başkanı değil.
Suçlu siz, biz yani Aksaray Halkıdır.
Aksaray'ın yolunu, çeşmesini bilmeyen adamları siz vekil, Belediye başkanı yapmadınız mı? Bir değil, iki değil sayısızca bu insanları Ankara ya siz göndermediniz mi?
Şimdi Oturmuşlar papatya falına bakıyorlar!
Efendim AKP adaylarını değiştirirse üçü zorlar, aynı adayla giderse bir ancak çıkarır. Geçin bunları… Ha Ali olmuş ha veli hiç fark etmez.
Şekil A da görüldüğü gibi, yani 20 yıldır bizleri bir trene bindiremediler! Ne fark eder ki diğeri aday adayı olunca?
Tüm siyasi felsefesini karşıtlık üzerine kuran MHP için bir şey demeyeceğim. Adamlar tüm istikbalini Tayyip Erdoğan’ı desteklemede görüyor. Sahi; tabandaki MHP'li arkadaşlar hiç sormuyor mu; “Arkadaş Türkiye’nin CHP den sonra en eski partisiyiz. Biz neden başkaları için çırpınıyoruz. Bu parti iktidar olmak için kurulmadı mı?” diye doğrusu merek ediyorum.
Gelelim bizim CHP ye:
Gerçekten orada kim aday kim değil bilmiyorum. Siyasi tahminde bulunarak İl Başkanını potansiyel aday olarak düşünüyorum. Şu ana kadar piyasa da İl Başkanından başka kimse de görünmüyor.
Ama yazının başlığı olan Pusu Geleneğini bu parti için ayırmadım dersem yalan olur.
Bu demek değil ki diğer partiler böyle değil.
Esas konumuz bura da CHP Aksaray Teşkilatı!
Bu parti de Türk Halkının bağrından çıktığı için pusu geleneği de kendi tarihi kadar eskidir.
Aksaray'da bazı eskimiş politikacıların, pardon siyasetçilerin, yine pardon partililerin pusuda yattığı gibi laflar kulağımıza geliyor. Bu pusucu arkadaşlar kendi becerilerinden çok İl Başkanının yıpranma durumuna göre vaziyet alıyorlarmış.
Yani; İl Başkanı hata yapsın, yandaş kadro bununla olmasın, bizim pusudaki ne güne duruyor misali.
Bu pusu geleneği o kadar pirim yapmış ki; tabanın büyük bir kısmı politikanın bu olduğunu sanıyor.
Eski tüfek, kurnaz, iz bırakmaz gibi sıfatlarla pusucuyu hep yemlerler.
Büyük çoğunlukta CHP nin tabanı siyaseti bilir şeklinde bir kanı vardır. Ben aynı kanı da değilim. Hala pusu kurarak, arkadan dolanarak siyaset yaptığını sananlar var.
Son günlerde CHP de bir şu alışkanlık dikkatimi çekti: Hala eleştiriyi bir yerme, kınama, hakaret olarak görenler var.
Kardeşim sol düşüncenin olmazsa olmazı eleştiri öz eleştiridir.
Ama, adam gibi eleştiri yapmak şartı ile.
Şimdilik CHP Aksaray örgütünde durum bu…
Tüm bu olumsuzluklara rağmen siyasetçiler toplumun en fedakar insanlarıdır.
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı mesele.
Zamanından, işinden, gücünden fedakarlık yaparak bu yola çıkıyorlar.
Son günlerin moda referansı olan dini motifli bir argümanda ben söyleyeyim:
Peygambere soruyorlar: Hayırlı insan kimdir.
Diyor ki; Çevresine faydalı olandır.
Çevresine faydalı olmanın biricik yolu, tarih boyunca siyaset olmuştur.
İnsan olmanın temel ilkesi, düşündüğünü özgürce, anlatabilmesidir.
Siyaset bunun yoludur.
Tercihler buna göre yapılmalıdır.
Para, şan, şöhrete göre değil.
Cumhuriyet halk partisi yönetim ve üyeleri kesinlikle hak edeni aday yapar istisnai adaylıklar verildiğine şahit olduk artık Emek en yüce değerse Emek harcayan özverili bir şekilde mücadele edenin hakkını teslim ederler diye düşünüyorum
??????