Beş yılda bir sandığa gidip oy vermeyi Demokrasi sanan birilerinin dayattığı adayı seçmek zorunda kalanlar!
Hala her seçimin Demokratik usullerle yapıldığına inanması, içinde bulunduğumuz yüzyıla resmen hakaret.
Kısaca bizim de başkalarından aldığımız, onu bile kendimize benzettiğimiz “Demokrasi Nedir?” sorusuna cevap arayalım:
Klasik tanımla; “halkın kendi kendini idare ettiği bir yönetim tarzı” olarak biliriz.
Bunun dışında da fazla bir şey bilemeyiz, bilmeye de gerek yok aslında.
Ne demiş düşünürler:
“Her Toplum Hak Ettiği Biçimde Yönetilir.”.
“Anayurdu Antik Yunanistan'daki Filozoflar Aristo ve Platon eleştirilmiş, halk içinde ayak takımının yönetimi gibi aşağılayıcı kavramlarla nitelendirilmiştir.
Fakat Demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasında sıyrılarak günümüzde en yaygın kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir.
Demokrasinin çok sayıda değişik tanımı vardır
Karl Popper'e göre Demokrasi klasik anlamıyla halkın yönetimi ve halkın yönetme hakkı olarak tanımlanabilirken, Liberal Demokrasi, Sosyal Demokrasi zamanla evrimleşerek kendi alanlarını oluşturmuştur.
Liberal, Sosyalist, Muhafazakâr düşünürler de kendi sistemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır.
Demokrasi asıl şöhretini İkinci Dünya Savaşından sonra sağlamış olsa bile hep tartışmalı bir hal almaktan kendini kurtaramamıştır.
Ülkemizde de Demokrasi Anayasal güvence altına alınmıştır.
Bu süslü laflar kağıt üzerinde hep mevcuttur.
Gerçek hayatta nasıldır görelim!
Asrın Lideri diyor ki; “Bize oy vermez iseniz hizmet gitmez.”.
Al sana taş gibi el yordamıyla Demokrasi.
Kardeşim sen kimin parasını kime vermiyorsun? Oluşturmuş olduğun bütçe 85 Milyon kişinin parasıyla değil mi? Bu nasıl bir Demokrasi?
Halden anlayın işte…
Aksaray'da hemen hemen her partinin Belediye Başkan, Belediye Meclis üyesi, İl Genel meclis Üyesi Adayları var.
Kim seçti bunları?
Bir Allah’ın Kulunun haberi var mı?
Birileri listeyi oluşturuyor; “Haydi sandığa gidin siz de bizlerin oluşturduğu listeyi bir zahmet sandığa atın” diyor.
Bunun Demokrasi ile ne alakası var?
Ya küçük yerlerdeki Belediye Seçimleri”
Bu tam bir akıl tutulması.
Soruyorsun; “Bir kasabada seçimi kim kazanır?” cevap şu: Adam kazanır. Neden? Parası çok canım duyduğum kadarıyla İki Milyon Lira para dağıtacakmış…
Bırakın Demokrasiyi, insan onuru ile bir alakası var mı bu aymazlığın.
Bunun adına da biz Demokrasi diyeceğiz öyle mi?
O zaman ne yapmalı?
Bütün kalıpları kırarak, insan onurunu düşünerek siz de demokratik haklarınızı kullana bilirsiniz.
Nasıl mı?
Sandığa gitmeyerek.
Aksaray'da tüm partilerimizin ortak çalışma alanı, esnaf ve pazar gezerek poz vermek.
“Halkın dertlerini dinliyorlarmış”.
Geçin oradan Allahaşkına!
Siz önce kendi sorunlarınızı çözün, Demokrasiyi nasıl ayaklar altına aldığınızın hesabını verin.
Kim seçti sizi oraya? Hangi parti içi pazarlıklar sonucu seçildiniz?
Önce bunun bir hesabını verin.
Ya kendilerini Demokrat olarak takdim eden siyasi partilere ne demeli!
Kusura bakmayın da (veya bakın) siz önce adayı olduğunuz partinin nasıl bir ideolojiye sahip olduğunu öğrenin.
Partinizin Sosyalist Enternasyonal Üyesi olduğunu hatırlatırım.
Genel Başkanınızın Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı seçildiğini hatırlatırım.
Cesaretiniz varsa bir programınızı da bunun adına yapın da görelim.
Hiç değilse kim kime neden oy verdiğini hatırlasın.
Her şeyiniz El yordamıyla…
Yorum Yazın