Oturdun, kalktın, yarım oturdun, salona girmedin gibi ipe sapa gelmez gündem maddeleri yine gündemimizin baş tacı oldu.
Herşey Meclisin Yeni Yasama Yılında CHP Gurubunun Cumhurbaşkanı salona girince ayağa kalkması ve alkışlaması ile başladı.
Yerel seçimden iktidarla çıkan CHP nedense “Normalleşme” sürecine girdi ama neden buna gerek duydu hala kimse bunun nedenini bulmuş değil.
Sanki iktidar Anti-Demokratik Yasalardan vaz geçti muhalefet te buna karşı yumuşamış gibi bir hal almış şekle bürünmüş görüntüsü veriyor.
Karşıtlıktan beslenen iktidarın kendisi gibi düşünmeyenlere apaçık meydan okuyup tehditler savurduğu bir ortamda muhalefet neden yumuşar anlamış değilim.
CHP Gurup Başkanvekili Murat Emir kendi hesabından milletvekillerine emirler yağdırıyor;
“Cumhurbaşkanı salona girince ayağa kalkılacak, alkışlama seansında önde oturan Genel Başkan ve Gurup Başkanları göz ucu ile takip edilecek ve ona göre hareket edilecek!”.
Pes yani…
Lafın bittiği yer.
İktidara geleceğini söyleyen bir partinin en önemli görevinde bulunan bir adam bu emri veriyor.
Hatta bu emrinin içinde bir de ayrıntı var!
“Atatürk Anıtına çelenk koymayı isterseniz gelebilirsiniz” diyor.
Yani salonda toplu oturuş toplu kalkışı, Tayyip Erdoğan’ı alkışlama hususunu Atatürk Anıtına çelenk koymadan daha önemli görüyor bu Gurup Başkanvekili.
Metropol Anket Ajansının yayınladığı Eylül Araştırmasının sonuçlarından biri hayli ilginç.
“Türkiye'de bir muhalefet boşluğu olduğunu düşünüyormusunuz?” sorusuna CHP seçmeni Yüzde 72 oranında evet yanıtını vermiş.
Bu anket gerçekten de çok düşündürücü.
Umarım bizleri yöneten parti yöneticileri bunları derinlemesine analiz edecektir.
Kendi parti tabanının büyük çoğunluğu muhalefetten memnun olmayan bir parti nasıl iktidar olacak?
İktidar olunca bu kadrolar mı Türkiye'yi yönetecek?
Aslında ne Genel Başkanda ne partiyi yönetenlerde hiç suç yok biliyormusunuz.
“Her toplum kendisine yakışanlarca yönetilir” gibi klasik bir söz var ya galiba doğru.
CHP 12 Eylül Rejiminden sonra şiddetli bir şekilde sağa savruldu.
Solcu ve Atatürkçüler partiden uzaklaştırıldı.
Parti içindeki hizip oyunları ile hiçbir kimse hiçbir şeyi göremez haline getirildi.
Her insan kendi siyasi donanımına bakılmaksızın parti içerisinde rüyasında bile göremeyeceği makamlara getirildi.
Örgütlerin neredeyse tamamı Laiklik, Cumhuriyet, Atatürk Devrimlerini ağzına almadı.
Bunları dile getirenler de ufak, marjinal guruplar olarak nitelendirildi.
Geçenlerde yapılan Tüzük Kurultayı tam bir fırsat derken kendi kontenjanları ile siyasal rüşvet olan Kadın ve Gençlik Kotası arttırıldı.
Lafın özeti böyle bir tabandan böyle bir üst yönetimi çıkması normal bile.
Adam Gurup Başkanvekili olmuş kendi Vekillerine Parti Kararı ile saygı gösterin diyecek kadar dibe batmış.
Tüm bunlara rağmen daha dün kendilerini seçen parti tabanı bile Yüzde 72 gibi büyük bir çoğunluk kendilerinden memnun olmadıklarını dile getirmişler.
İdeolojiden yoksun, siyaseti yalnız kendisine makam mevki olarak gören bir anlayış ancak bunu yapar.
Kalk, yat, sağa dön, sola dön, gül, ağla gibi emirleri verecektir elbette kimse kusura bakmasın.
Bu emirler karşısında da sizlere “Emredersiniz Ekselansları” demek düşer…
Yorum Yazın