Thoreau Sivil İtaatsizlik Kitabına; “En iyi yönetim en az yönetendir” sözleri ile başlamış.
Ta ki 1849 Yılında bu söz Tarihte çok ünlü yöneticilerin ilham kaynağı olmuştur.
Egemen güçler, yönetimlerindeki halkı sömürmek ve rahat bir şekilde yönetmek için bazı modeller bulmuştur:
Baskı, zulüm, eşitsizlik ve yoksulluktan perişan olan halka arada bir nefes alacak yöntemler sunmuştur.
Yöneten kesim halkın bir başkaldırısını, bir itaatsizliğini önlemek ve daha rahat bir şekilde yönetmek için bazı modeller sunmuştur.
Bu modeller sonucu halkımıza da kendine bir güven gelmesi sağlanarak her konuda eşit ve huzurlu olduğuna inandırılmıştır.
Yani etin kokmaması için hep yanında tuzu bulundurmuştur.
Onlar için asıl amaç tuzun kokmasıdır.
Çünkü tuz kokarsa filim biter.
CHP'de herkes tutturmuş bir değişim türküsü, bitmez tükenmez bir enerji ile devam eder gider.
Son seçimlerde yönetim kadrosunun anlaşılması çok zor bir hata ile seçimi kaybetmesi nedeniyle parti tabanında değişim rüzgarı kasırgaya dönmüş vaziyette. Ama hiçbir kimse, Genel merkezden tutun da en alt kadrolara kadar herkes değişimi sadece sözde olduğuna inanmış gözüküyor. Değişim isteyenler de kendisinin bir türlü değişmediğini görürü gibi oluyor.
Parti örgütleri ön seçimi tamamladı şimdi ilçe kongreleri aşamasına geldi. Ama gelen haberler hiç de geçmişten bir ders alınmışa benzemiyor.
Yani eski tas eski hamam kıvamında işler yürüyüp gidiyor.
Herkes haklı olarak kendi anladığı biçimde bir değişim istiyor. Değişim ama nasıl bir değişim bunun üzerinde fazla durulmadığı gözüküyor. Sayısız seçim kaybeden Başta Genel Başkan ve ekibinin değişmesini istiyor.
Güzel ama ya kendin ne olacak?
Sende il ve ilçe olarak sayısız seçim kaybetmedin mi?. Hatta bırak seçim kazanmayı bir önceki seçimden daha az oy almadın mı?. 25-30 Yıl vekil olanı haklı olarak eleştiriyorsun. Ya sen, sen de yıllarca İlçe başkanı değilmisin.
Örneklemeyi genelden yerele çekecek olursak. Aksaray İlçe kongrelerinin takvimi belli oldu.
Seçimden sonra İl örgütü İlçelerin seçim de aldıkları oyu ve çalışmalarını analiz etmiştir hiç kuşkusuz.
Bir meraklı olarak ben de analiz ettim. Ama analiz sonuçlarını ilçe kongreleri bitince yazacağım.
İlçeleri tek tek ele alırsak bırak başarılı olmayı yerinde sayan ilçelere ne gibi bir önlem alınacak.
Yılların eskitemediği ilçe Başkanları ile mi devam edilecek. Canım ne var bun da adam seçime giriyor kongrede delegeler seçiyor diyenlere cevabım; “Geçin oradan…”.
Yeni seçilecek ilçe başkanı ve yöneticileri; Yaklaşan Yerel seçime ilçelerinde Belediye Başkan adayı çıkaracak mı?
Bu ve buna benzer soruları uzatmak mümkün.
Öyle ya maksat değişim istiyorsun önce bir kendin değiş bakalım da görelim.
Partiye yuvalanmış hizip ve ahbap çavuş takımının en çok sevdiği olay ne biliyormusunuz?
Partinin bölünmesi.
Geçmiş örneklere bakın Herkes ile "Helalleşen" kesim partisinden gidenler karşısında kılını kıpırdatmadı.
Neden aman gitsinler de ben tek kale maç oynayayım mantığı.
Parti yöneticilerini bekleyen en önemli tehlike ney biliyormusunuz? Parti içi itaatsizlik.
Siz yönetim birimlerine, yine eski tas eski hamam misali kendi "oğlanlarınızı" getirirseniz sandığa gitmeme eylemi ile karşılaşacaksınız.
Bugün parti tabanında her yerde bunun tıkırtıları geliyor.
Seslerini duyuramayan, seslerine kulak vermeyen kesime en büyük cezayı bu şekilde verecekler.
Sizi uyarıyorum parti tabanınıza kendini ifade etme alanı bırakın. Sonu çok kötü olaylarla karşılaşmamak için. Sadece kağıt üzerinden ibaret olan yıllarca ilçe başkanlığına çöreklenmiş insanlara dur deyin.
Yerel seçim de başka partinin adaylarına karşı ilçe başkanı olmak isteyenlere dur deyin.
İşin sonunda tünel ne kalmaz tünel yıkılınca o kutsal ışığı hiç ama hiç göremezsiniz.
Yorum Yazın