Rasim Özdenören'in yazdığı "Gül Yetiştiren Adam" romanından yola çıkarak güzel bir yazı yazmış Soner Yalçın.
Bu yazıda kendilerine Muhafazakar denilen kesimin Atatürk ve Atatürk Devrimleri ile üstü kapalı nasıl mücadele edilmesi gerektiğine değişik bir biçimde değinmiş.
Gül'ün nasıl ıstakoza dönüştüğünü değişik açıdan okuyucusuna sunmuş.
Ben de kendilerine Atatürkçü, Kemalist, Laik, Seküler diyen kesimin bu karşı devrime karşı ne yaptıklarını kendi çapımda dile getirmeye çalışacağım.
--- Her şeyi kendilerinin bildiğini sanan bu Jakoben bozuntuları iyi rakı içmeyi, iyi yerde boş lakırdı yapmayı, “Bunlardan bir şey olmaz. Dört ayak takımı” diyerek kıçlarını bile kıpırdatmadığını üzülerek gördük.
--- Bir oy uğruna bin bir sahtekarlık yaparak Oruç tutuyor gibi yaparak, yalandan Cuma’ya giderek, neredeyse Tekke Ziyareti seansları yapan kesim Laikliğin bekçisi olarak gördüğümüz Partinin en üst yöneticisi oldular.
--- Kurtuluş Savaşı sırasında açıkça Yunanistan'ı destekleyen Mustafa Sabri'nin ismi verilen okullara ses çıkarmadılar. Daha da beteri Mısır'da faaliyetlerini sürdüren rejim düşmanlarının sembolik ismini Cumhurbaşkanı adayı yaptılar.
--- Sanki Atatürk ve Tek Parti Yönetimi çok suç işlemiş gibi mağdur kesimi ile helalleşme günleri oluşturdular. Sağ kesimin dümen suyuna girerek; “Siz dindar kesimden oy almaya bakın” yalanına inanarak nerede çağ dışı adamlar varsa partinin en üst yerlerine yerleştirdiler.
--- Bu Jakoben kesiminin tek güvendiği askerlerdi! Ne acı ki o güvendikleri Paşalar kendi elleri ile orduya FETÖ elemanlarını soktular. Utanmadan bir General de Halk TV ye çıkıp Atatürkçülük Dersi veriyor.
Atatürk Devrimlerinin en belirli noktalardan birisi de Soyadı Kanunudur.
Devrimin amacı; kimse ağa, bey, paşa, gibi sıfatları kullanmayacak.
Ama bizim cahil Atatürkçüler kendilerine ağa diye hitaptan, torununu paşa diye sevmeden geri kalmadılar.
--- Hiçbir ideoloji sıfatı olmayan cahil boş adamların yönetiminde “aman bazı marjinaller gitsin bu partiden, sağ kesim bunların yüzüne bize oy vermiyor” diyerek parti içinde gerçek Solcu kişileri partiden uzaklaştırdılar.
--- İşin acı tarafı da bu kişiler bir dönem AKP'li olurlar, bir dönem MHP'li bir, dönem FETÖ Uşaklığı yaparlar ve tekrar da CHP ye gelip rahat yöneticilik yapma cesaretini de gösterirler.
--- Cumhuriyet’in ve Atatürk Devrimlerinin savunucusu parti bu insanlarla yönetilirse başkasına söz söyleme hakkınız olmaz.
Cumhuriyet ve Devrimlerini korkak, ikiyüzlü, cahil, insanlar savunamaz, savunamıyor da zaten.
--- “Bu tip insanlar nerede canım. Sen de neden bahsediyorsun” diyenlere cevabım; en yakınınıza bakın.
Sağınızda, solunuzda kesin göreceksiniz.
Ama görmek için bakmak şartı ile.
Bu partide yönetim değişti (fikir olarak değil tabi) değişenler bir gün bu partinin eski yöneticilerine Ekmeleddin ve FETÖ eleştirisi yaptı mı?
Bundan sonra da yapacağını sanmam.
Bir de yerel yönetimden başarı ile çıkıldı ya yeter o onlara.
Kalıcı başarılar omurgalı duruşla olur.
Umarım ben yanılırım!
Bu filmi 1989 Yılında da gördük.
Karşı Devrimciler ile Devrimciler mücadele eder.
Toplum, İdeoloji fukarası insanlarla değil.
Karşı Mahalleden önce herkes kendi mahallesine bakmalı.
Yanlışlıklar ve bakar körlük seni daha büyük yanlışlara götürür.
Atatürk Devrimi; rantçı, koltuk sevdalısı, cahil insanlarla savunulamaz.
Yorum Yazın