Asayiş Haberlerinin yayınlanmasına uygulanan kapalı sansür ortadan kalktıktan sonra Aksaray’ın ne kadar sıkıntılı bir şehir olduğu gözler önüne serildi.
Sağolsunlar bazı gazeteci arkadaşlarımız zaman zaman bu sorunu dile getiriyor olsalar da,
Kimse pek kılını kıpırdatma, istifini ve rahatını bozma niyetinde gibi görünmüyor.
Neredeyse her gün bir cinayet, yaralama, kavga haberi okumadan ya da konuşmadan günü tamamlamıyoruz.
Kusura bakmayın ama hiç kimse;
“Tüm olayların failleri yakalanıyor” gibi beylik savunmaların ardına sığınmasın.
Mesele olayların gerçekleşmeden önüne geçilecek tedbirlerin alınması ve vatandaşların korkusuzca bu şehirde gezebilmeleri.
Gerçi görevini yapan Asayiş Memurlarının bazı ensesi kalınların arzusu üzerine yerlerinin değiştirildiği söylentilerine kulak verdiğimiz zaman o memurlardan işlerini yapmalarını nasıl bekleyeceğiz o da ayrı bir soru işareti.
Sokağa çıkıyorsunuz;
“Acaba birisi sataşacak mı? Acaba birisi canımı yakacak mı” korkusunu evinize girene kadar üzerinizden atamıyorsunuz.
Aracınıza biniyorsunuz; “Önümdeki, yanımdaki, karşımdaki araç yaptığı hata ile bana kaza yaptıracaktı az daha. Ama bir şey desem bıçaklanırmıyım, kavga mı çıkar, başıma bir bela mı gelir” korkusu ile haklı iken haklı olsanız bile hakkınızı arayamıyorsunuz.
Vatandaşlar anlattıklarına göre bazı parklara girmeye korkar ale gelmişler,
Yetişkin çocuğunuz varsa; “Sakın geç kalma, sakın kimseyle takışma, sövseler bile sisini çıkarma” gibi sözlerle gençliğini ona zından etmek zorunda kalıyor,
Siz de çocuğunuz eve gelene kadar yaşadığınız stres ile kahroluyorsunuz.
Aksaray asayiş konusunda en sakin illerden birisi imiş.
(Hem de yapılan resmi açıklamalara göre asayişisizlik konusunda en üst sıralarda yer almamıza karşın)
Yahu bırakın şu kargaların bile güleceği lafları etmeyi.
Şehrin ana arterlerinde 2 li 3 lü araç parkları yüzünden neredeyse yol kapanıyor kimsenin umurunda bile değil.
(Gerçi fazla haksızlık etmeyelim. Ellerine verilen ceza makbuzlarının kendilerine kesilen limitini doldurmak zorunda kalan görevlileri hariç tutuyorum.)
Siz de haklısınız.
Bu şehrin vekilleri uyuyor,
Bu şehrin siyasetçileri uyuyor!
Bu şehrin sorunları irdelemesi gereken Akilleri uyuyor!
Bu şehrin tepki koyması gereken STK Başkanları uyuyor!
Bu şehrin yöneticileri uyuyor!
Bu şehrin (1-2 tanesi dışında) basın mensupları uyuyor!
En önemlisi de;
Tüm bu sorunları gündemden düşürmemesi gerek MUHALEFET i uyuyor.
Bari siz uyumayın diyeceğim de;
Yanınızda, yörenizde bu kadar uyuyan varken haliyle sizin de uykunuz geliyordur ister istemez…
Kalemine sağlık. Yazın yazın uykucuları uyandırana kadar yazın. Hatta sivriltin kalem lerinizi çuvaldız yapın in balıkesir yapın. Sonrada gereğini yapın.