TOGG nihayet Aksaray Halkı ile tanıştı.
Ahalimiz pek de sevindi!
Gizli gizli ağlayanlar; "Allah’ım bu günleri de gördük" diyerek ağlamalarını dua ile bitirdiler.
Yerli TOGG arabamızın yanında poz veren ahalimizin ileri gelenleri çoktu. (Hem de yabancı marka cep telefonlarına poz vererek.).
Neyse konumuz bu değil!
Konumuz TOGG aı ne kadar yerli ve milli oluşu da değil.
Biz ne kadar yerli ve milliyiz?
Bu Global Dünyada yerli ve millilik tartışması zaten çok gülünç, hatta cahilce.
Gelinen bu noktada hiç kimse yüzde yüz yerli ve milli olamaz.
Hyundai'nin yerlilik oranı yüzde 66, Fiat yüzde 58, Toyota yüzde 50, TOGG ise yüzde 45 yerli.
Bu kısım önemli değil! Önemli olan Hyundai Güney Kore, Fiat İtalya, Toyota Japon, hatta bir kısmı Aksaray'da üretilen Mercedes Alman Malıdır.
TOGG da bal gibi Türk Malıdır.
TOGG tartışmasız bir Türk Otomobilidir.
Mesele; bu otomobil ne kadar çağa uyumlu, üretici firmanın yeni model üretme kapasitesi ve hızı ne, Türkiye'de ve Dünya’da ne kadar pazar payı elde edecek, firmanın gelecek projeksiyonu ne, üretilen her bir otomobil için ettiği zararın ne zaman artıya geçeceği?
Sorulması gereken soru parça oranı değil, bu markanın ne kadar süre ayakta kalabileceğidir.
Bırakın TOGG u, asıl soru biz ne kadar yerli ve Milliyiz?
TOGG u siyasete malzeme eden AKP ne kadar yerli ve milli?
AKP 20 yıllık iktidarında, 100 yaşındaki Cumhuriyet birikimi yerli ve mill ne kadar kamu kuruluşu varsa elden çıkarmadı mı?
Şirketler, fabirkalar, limanlar, enerji tesisleri, koylar, topraklar ne varsa satmadı mı?
Böyle bir parti yerlilik ve millilik adına TOGG u pazarlıyor, bu olmadı işte!
Biz millet olarak biraz balık hafızaya sahibiz.
AKP iktidara gelince Sayın Erdoğan; “Millî Görüş Gömleğimi çıkardım" demedi mi?
Adamın kendisi açık açık söylüyor Millilikten vaz geçtiğini.
Durum bu iken biz neyi tartışıyoruz?
Görüşlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı bir şey ama bu ülkede siyasi olarak ben iki Yerli ve Milli görüş tanırım o da Atatürk ve Erbakan.
Bu liderlerin yaşadıkları zaman diliminde elbette siyasi farklılıklar olacaktır.
Daha dün Sayın Erdoğan CHP'yi Devletçi olmakla suçlamıyormuydu?
Şimdi kim yerli kim milli tartışması daldaki kargaya bak demekten başka bir şey değildir.
Yaşadığımız bu global çağda ve geçmişimizin bize öğrettikleri karşısında “ne kadar milli” sorusuna cevap biraz havada asılı kalıyor.
Halkımızın bir yıllarca söylediği bir söz vardır: “Asılırsan İngiliz Sicimi ile asıl” diye!
Böyle bir toplumda Yerli ve Milli olmak, bunu siyasete alet etmek boş bir uğraştır.
Sorulması gereken asıl sorular; rüşvet, torpil, Milyon Dolarlara çökme, birkaç yerden dolgun maaş alma gibi konular olmalıyken, konuşulması gerekenler de Sömürü Düzeninin bu iktidar döneminde şaha kalktığını, gelecek iktidarların da buna karşı bir siyaset üretip üretmeyeceğidir.
Ne yazık ki bu ülkede toplumsal muhalefeti hayata geçirecek bir siyasi yapı göremiyorum.
Toplumsal Muhalefet ne yazık ki bu düzen partilerinin yapacağı iş değildir.
16 Mayıs'ta köylü köyüne, şehirli evine gidecektir.
Kutunun kapağı açık bekliyor! Şahlar ve piyonlar kutuya konup ağzı kapanacak ve bir beş yıl sonra açılmasını bekleyecektir.
Yorum Yazın