KARTLARIN MÜCADELESİ

Seçimler yaklaştıkça yalanların dozajı da hat safhaya yaklaşmaktadır.

Partilerimiz koltuğu kapınca yapacakları işlerin başına da Kart Yalanını yerleştirmişler.

Ak Kart- Halk hart- Hilal Kart- İyi Kart-!

Hangi parti iktidara gelirse emekli, öğrenci yani dar gelirliye bu kartlardan vereceklermiş.

Kartların isimleri çok orijinal, çok mu düşündünüz bu isimleri bulmak için.

Hani koltuğa oturunca herkesin Belediye Başkanı olacaktınız?

Yahu daha koltuğa oturmadan kendi elinizle yalan söyleyeceğinizi beyan ediyorsunuz.

Boş verin söyleyin, ahalimiz nasıl olsa o gerçeği kavrayana kadar seçim biter.

Yalınız kart deyip geçmeyin!

Bir zamanlar çok fiyakalıydı.

Bir vekilden, bir bürokrattan bir kart alındı mı işlerinin görüleceği sanılırdı.

Bazen tesadüfen de olsa iş görülürdü.

1977 Yılında Niğde Milletvekili olan rahmetli Cemal Bor Emekli Emniyet Müdürüydü.

Seçim çalışmalarında kartının üzerine Emniyetin armasını koydurmuştu.

Delegeler bu kartı yıllarca cüzdanlarının zulasında taşıdılar.

Cemal Bor'un bu görkemli kartı ile babam 15 yıl ehliyetsiz Traktör sürdü.

Hem de Aksaray, Ortaköy, Ş.Koçhisar olmak üzere değişik üç birimde.

Trafik polisine ehliyet yerine armalı kartı gösterince “geç amca” derlermiş.

Ne zaman torpille bir iş yapsanız “Kart Hamiline” yazılı kartlar havada uçuşurdu.

Kartlar ne zaman değersizleşti biliyor musunuz?

Kart sahibi değersizleşince.

Şimdi ahalimiz kart yerine kartı verene ulaşıyor.

Hatta kart sahipleri ahalimizin ayağına giderek yalancıktan poz veriyor.

Bunun adını da “Halka inmek” olarak değerlendiriyorlar.

Gerçekten toplum olarak Aziz Nesinlik olaylar yaşıyoruz.

Kart dağıtmayı siyasi çalışmalarına koyan partilerimiz:

Hadi muhalefetin bir adım yalan söyleme fırsatı var diyelim, ya iktidar partileri AKP ve MHP'ye ne demeli!

Ahalimizden birisi size sorsa; “Kardeşim kart dağıtmak iyi de siz zaten iktidar değilmisiniz? Emeklinin açlığa mahkum olduğunu siz bilmiyor musunuz? Mecliste emeklinin durumu ile gelen teklifler sizin AKP-MHP li Vekiller tarafından ret olmadı mı? Asrın Lideri emeklilerimiz kusura bakmasın idare etsinler, para yok demedi mi? Siz şimdi bu parayı nereden bulacaksınız? Ülkeyi siz yönetmiyormusunuz? Madem emekliye kart gerekli bunu neden yapmıyorsunuz?” diye ahalimizden birisi sorsa ne diyeceksiniz?

Gördünüz mü kartın tılsımını?

Sevgili siyasilerimiz sizden bir ricam var.

Ne olur yalanı biraz mantıklı söyleyin.

Ucu açık yalan söylemeyin.

Kartların isim babalarına da bir sorun çok mu düşündüler bu kartların isimlerini.

Bir zamanlar Aksaray'da Üç Hilal görünümlü havuzlar yapılmıştı. Sözüm ona vatandaşımız Üç Hilalli havuzu görünce düşüncesi değişecekmiş gibi.

Bu Pagan Kültürü ruhumuza işlemiş.

Her şey şekilcilik, düşünce önemli değil, sadece şekilcilik.

Elin adamı önce düşünür, düşüncesinin şeklini yapar.

Bizde de önce şekil, sonra şekil üzerinden düşünme.

Ben şahsen ona da razıyım.

Yeter ki düşünsün.

Emeklinin otobüs kartlarını kaldırmayı düşünen Belediyeler emekliye kart dağıtacakmış.

Geçin Allahaşkına ben yalanı güzel söyleyeni severim.

Çünkü yalan söylemede de bir zeka kırıntısı var…