Aksaray
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

KOTANIN KRALİÇELERİ

Pozitif Ayrımcılık: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek amacıyla, kadınların çeşitli kurum ve yapılarda belirli bir oranda daha düşük seviyede katılımının veya temsiliyetinin önüne geçmek için uygulanan kota sistemi.".

Çok fiyakalı bir tanım değil mi?

Tanımı kim yapıyor?

Egemen Erkek Kültürü.

Yani kadınların nasıl bir oranda siyaset yapmasına kim karar veriyor, tabii ki yine egemen erkek.

Kadınların kurtuluşu neredeyse erkeklerin merhametine bırakılmış.

İl Başkanlığı Dönemimde bir basın toplantısında Gazeteci bir bayan bana şöyle bir soru yönetmişti:

“Kadın hakları konusunda ne düşünüyorsunuz?”.

Cevap: Kadın hakkı, erkek hakkı yoktur İnsan Hakları vardır dedim.

Cevabımı anlamadığını vücut dilinden anlamıştım.

İkinci gün bu Bayan gazeteci köşesinde CHP İl Başkanı Kadın Hakları yoktur diye başlık attı.

Evet tekrar ediyorum; erkek, kadın diye bir şey yoktur insan vardır insan.

Ama iyi de kadınlar hep ezilmiş, Ataerkil Erkek Egemenliği varmış veya var, öyle düşünen bir sürü yobaz insanlar var diyorsunuz gibime geliyor.

Benim bugünkü konum o değil.

Mustafa Kemal Atatürk Modern Cumhuriyetini kurarken Avrupa’da bile olmayan Kadın Haklarını, Devrimleri ile bizlere kazandırmıştır.

Ben bundan sonrasına bakarım. 

Özellikle CHP’nin, yaklaşan Tüzük Kurultayında Kadın Kotası rüşvetine yeniden sarıldığına bakarım.

2010 Yılı Tüzük Değişikliği Toplantısında ben Kadın Kotasına karşı çıkmıştım.

Salondan uğultular yükseldi. Toplantıyı yöneten Sayın Nihat Matkap konunun anlaşılması üzerine beni kürsüye davet etmişti.

Bizde komisyon çok olur ya beş kişilik Tüzük Danışma Komisyonun Başkanı da Metin Feyzioğlu idi o sırada. 

Metin Efendi ile tanışma ve tartışma imkanımız olmuştu.

Ne kadar boş bir adam olduğunu o zaman anlamıştım.

Tarih te beni haklı çıkardı geçen zaman diliminde.

Kadın-erkek eşitse, (ki öyle diyoruz) Kota neyin nesi?

O zaman da erkeğe haksızlık olmuyor mu?

Kadınlarımız da siyasete katılır her alanda gümbür gümbür mücadelesin verir ve bu mücadele sonucu belki de tüm meclis üyesi kadın olur.

Hala Pozitif Ayrımcılık peşindeyiz, insanları kategorize etmenin bize ne gibi bir faydası var akıl tutulması gerçekten.

Mustafa Kemal Atatürk, Devrimleri ile kadınlarımızın önündeki tüm yasal engelleri kaldırdı mı? Kaldırdı.

O zaman bize hiçbir fark yokmuş gibi mücadele etmek dışında ne kalıyor geriye!

Erkek milletinin sınırları çizdiği, kota koyduğu bir ortamda bu yapılan ayrımcılık rüşvetten başka bir şey değildir.

Bu toplum artık kadına, erkeğe cinsiyet yönünden bakmayı bırakmalı.

CHP yine boş işlerle uğraştığının sinyalini verdi.

Önümüzdeki Tüzük Kurultayında kadınlara tanınan kota hakkını yüzde elliye çıkaracakmış., Altı Okun yarısı değişik renklere boyanacakmış gibi maliyeti sıfır işler.

Dikkat edin bu dahiyane buluşta düşünme maliyeti sıfır.

Egemen erkek rüşveti ile siyaset yapmaya çalışan ve bunu bir başarıymış gibi algılayan kadınlarımız açısından bu çok onursuzca bir durumdur.

Bir başkasının belirlediği sınırlar içerisinde yine onların lütfu ile siyaset yapmak hiç te şık bir davranış değildir.

CHP Yöneticilerinin bu içi boş siyasi rüşvetini yıkın atın.

Herkes her ortamda eşittir.

Kadın veya erkek diye birşey yoktur.

İnsan vardır insan.

Kotaların Kraliçesi olmak yerine Onurlu Mücadelenizin Militanı olun.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar