Kendilerini Dünyanın merkezinde sanan Üç Profesör Ankara'da sıkılmış olacaklar ki halkı yerinde görelim palavrası ile yola çıkmışlar.
En Yakın Bir köye varmışlar. Köyde bir ev seçip ev sahibinden olur almadan eve dalmışlar. Şaşkın köylü korkak bakışları ile üç hocayı izlemeye başlamış. Profesörler evin sahibine aldırış etmeden odayı incelemeye almışlar. Dikkatlerini odanın ortasında bulunan yüksek bir taş üzerinde bulunan sobaya yöneltmişler.
Profesörden biri; “Bakın şu estetiğe. Odaya estetik bir hava vermek için sobanın altını büyük taşla beslemiş” demiş.
Profesörden ikincisi piposundan derin bir nefes çektikten sonra; “Yok canım, ısı tasarımdan böyle yapılmış” demiş.
Profesörden üçüncüsü; “Köylüdeki zekayı görüyor musunuz? Yakıtta ekonomik olsun diye yapmış” diye fikir yürütmüş!
Bu hocalarımızı şaşkınlıkla izleyen köylü gülümsemiş!
Profesörlerimiz yüksek perdeden; "Neye gülüyorsun köylü efendi" diye sormuşlar.
Köylü cevap vermiş: “Efendim boru yetişmedi de ondan taşın üzerine sobayı kurdum.”.
Bay Kemal'in izlediği politikalar bu ünlü Profesörlerimizin pratikte yaşadığı olaylarla ne kadar benzerlik oluşturuyor!
Hiç kimsenin aklında yokken ‘Başörtüsü Kanun Teklifi’ verdi. elinde patladı.
Aslan Sosyal Demokratlar yine ölü taklidi yaptılar.
İstanbul İl Başkanı ceza aldı, yine abuk sabuk meydan okumalar. Aslan Sosyal Demokratlardan bazıları adalet için Ankara’dan İstanbul'a yürüdüklerini hatırlayacak gibi oldu…
Şark Kurnazı Bir Aslan Sosyal Demokrat gürledi: “Sus! Şu sıralar Genel Merkezle iyi geçin, sonra seni aday yapmazlar” hatırlatması yaptı.
Gözleri buğulanan Aslan Sosyal Demokrat iki saniye yemin törenini hatırladı!
Tayyip Erdoğan'a iki sefer yenilgi tattıran İstanbul Belediye Başkanı ceza aldı, Partinin Genel Başkanı Almanya'ya gitti.
İçişleri Başkanı; “Görevden alırım” dedi, “Alda görelim” diye gürledi! (Aslında söylemek istediği görevden al da sizde, biz de kurtulalım gürlemesi idi.).
İstanbul'u iki sefer seçimle kazan, kazanan Belediye Başkanına ceza ver, tık yok…
Günlük siyaset içerikli yargı kararına direnemeyen bir Genel Başkan ne dedi biliyormusunuz?:
“Yüreğin yetiyorsa çık karşıma! İstanbul ve Yalova'da seçime gidelim.”.
İki gün bekledim bir gelişme olacak mı diye; Aslan Sosyal Demokratlar yine ölü taklidi peşinde.
Sevgili aslanlar, hani sizin geleneğinizde sorgulama vardı?. Hani sizin geleneğinizde eleştiri, öz eleştiri olmazsa olmazınızdı?
Hani siz kendinizi Demokrat olarak görür, başkalarına da; ‘karnını kaşıyan adam’, ‘bidon kafalı’ gibi yakıştırmalar yaparak kendi aranızda katıla katıla gülerdiniz.
Bu ne pişkinlik? Bu ne vurdumduymazlık?
Her şey gitmiş, Cumhuriyetin Değerleri bitmiş, kimse Laiklikten söz etmez olmuş.
Herkesin tek derdi var; Milletvekili olmak, Belediye Başkanı olmak!
Devleti kuran parti bir avuç yöneticisi kendi çıkarlarından başka bir şey düşünemez hale gelmiş.
Partinin içerisinde ki Atatürkçüler, devrimciler bırakın susturulmayı; partiden gitmeleri için yollarına adeta çakıl döşenmiş.
Siz hala Kral çıplak demeyecekmisiniz?
Dersiniz, dersiniz ama iş işten çoktan geçince…
Adalet için Ankara'dan İstanbul'a yürüyenler önce kendi adaletiniz için bir şey yapın.
Sevgili Sosyal Demokratlar sizden bir ricam var.
Genel Başkanın Danışmanlarının geçmişlerini bir inceleyin. Bazı MYK Üyelerinin geçmişine bir bakın ondan sonra bana kızın.
Dost acı söyler…
Yorum Yazın