Bu yazının muhtarlarımızın şahsiyetleri ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Sadece kurum olarak işlevini yitirdiği, gelişen teknoloji ortamında bu işlevin daha da kaybolduğu düşüncesindeyim.
Bu konuda bilimsel çalışma (hatta tek çalışma) Elise Massicard tarafından yapılmıştır.
Elise Massicard'ın yazmış olduğu Mahalleyi Yönetmek adlı kitabı mahalle muhtarlarının işlevini gündeme taşımayı başarmıştır.
Muhtarlığın Dünya üzerinde de yaygın bir kurum olmadığını, sadece Irak ve Lübnan’da olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş bulunmaktayız.
Kapsamlı bir saha çalışmasına dayanan mahalleyi yönetmek, muhtarların muğlak konumlarını, hangi rolleri üstlendiklerini, nasıl çalıştıklarını, usulleri kimi zaman devlet kimi zaman da mahalle sakinleri lehine nasıl esnettiklerini, daha genel olarak da devlet ile yurttaş arasındaki ilişkilerin biçimlenişini araştırıyor.
Elise Massicard' göre muhtar gündelik hayat ile iktidarın kesiştiği noktada yer alıyor, yurttaşların denetlenmesini sağlıyor ve devletin erişebilir bir makam olduğu duygusunu yansıtıyor.
Kendi bütçesi olmayan, hiçbir yaptırım gücü olmayan Mahalle Muhtarlarının ne iş yaptığı ve yapacağı ister istemez gündeme oturuyor.
Cumhurbaşkanın muhtarları Köşke davet etmesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhtarlara geniş imkanlar vadetmesi veya muhtarların Asgari Ücrete bağlanması ülkemizde muhtarlık makamını daha da cazibeli hale getirmiştir.
Bugün son verilere göre ülkemizde 32 bin 238 Mahalle Muhtarlığı, 18 bin278 Köy Muhtarlığı olmak üzere toplam 50 bin 516 muhtarlık vardır.
2024 verilerine göre bu muhtarların devlete maliyeti ortalama 27 Milyar Liradır.
Bu rakamları görünce verilen hizmetin sıfır noktada olması, muhtarların (özellikle mahalle muhtarlarının) varlığı konuşulur hale gelmiştir.
Partili partisiz halkın ezici çoğunluğu mahalle muhtarlıklarının hiçbir işlevi olmadığı, derhal kapatılarak Devletin üstünden ağır bir ekonomik yükün kalkacağı düşüncesindedir.
Aksaray'da çok mahalle muhtarlarının bırakın hizmeti, mahalleli tarafından hiç tanınmadığı hakkındaki kanı fazlası ile mevcuttur.
Muhtarlarımız mahallenin sorunlarını Belediye ve Vilayete taşıdıklarını söyleyecektir.
O zaman şu şekilde bir soru yönetelim:
“Şimdiye kadar hangi sorunları ilettiniz ve hangileri çözüme ulaştı?”.
Bunu duyanınız var mı?
Kasaba siyasetçilerinin de en çok işine gelen bir konudur mahalle muhtarlıkları.
Sık sık onları ziyaret ederek sorunları yerinde izlediklerini dile getirirler.
Mahalle muhtarlığı kendi başına potansiyel sorun iken bu sorunu çözecek olan siyasiler de oy avcılığı yaparak birbirlerini idare etmekten başka bir şey değildir.
Modern devletler atıl bürokrasiden kurtulunca bir ivme kazanırlar.
Hiçbir işlevi olmayan, ekonomik olarak Devletin üzerinde gereksiz bir yük olan bu kurumlar kapatılmalı.
Hatta bu konu da bir anket yapılırsa gerçeğin ne kadar da gerçek bir manzara çizdiğini herkes görecektir.
Yorum Yazın