Bir zamanlar İstanbul'da bir Yahudi ve Müslüman, bir Hintli ile deniz ürünü ticareti ile uğraşırlarmış.
Gel zaman git zaman ortaklar arasına kara kedi girmiş!
Yahudi Tüccar; “İşi ben götürüyorum, dümenden sen karıma ortak oluyorsun ayrılalım” demiş.
Ama ne derse desin bizim Hintli kabul etmemiş.
En sonunda Yahudi Tüccar yeni bir teklifle Hintlinin karşısına çıkmış.
Yahudi Tüccar; “Bak kardeş elimizde birkaç ton salyangoz var. Bunun yarısını sen alacaksın yarısını da ben. Herkes ayrı ayrı satacak” demiş.
“Yalınız kim malı satamaz ise çok ucuz fiyatla birbirimize satacağız” diye de eklemiş.
Hintli bu teklife hemen atlamış, kendi kafasında yaptığı hesaba göre; “Ben daha rahat satarım. Ne de olsa burası Müslüman bir ülke diyerek” ellerini ovuşturmaya başlamış bile.
Yahudi Tüccar bir de not eklemiş: “Herkes salyangozları kendi mahallesinde satacak.”.
Bizim Hintli Müslüman Mahallesine gitmiş bir kilo bile satamadan dönmüş.
Yahudi arkadaş tüm mallarını satmanın zevki bir tarafa, Hintlinin satamadığı mallarını da ucuza kapatmış.
Böylece Yahudi, Hintli ortağından kurtulmuş.
Hem de kar ederek.
Hintli kardeş derdinden meyhanelere düşmüş, bu düşüş bir Bektaşinin dikkatini çekmiş.
“Kardeş derdin ne senin?” diye sormuş Hintli olayı anlatmış.
Bektaşi; “Kim dedi sana Müslüman Mahallesinde salyangoz sat diye” diyerek gürlemiş…
Yaklaşan seçimler nedeni ile bu Atasözü aklıma takıldı.
Siyasi partilerimiz hiçbir alt yapı çalışması yapmadan adaylarını parlata parlata anlatıyor ve neredeyse harita üzerinde dağıtımını yapıp adaylarını belirliyor.
Tabi dümenin başında sizlersiniz, istediğinizi yaparsınız!
Hatta yapın ki seçim sonrası eli boş basına da malzeme çıksın.
Herkes işin popülist yanında.
Ülke uçmuş, petrole gelen zammı takip etmekten yorgun düşmüş.
En büyük paramız olan 200 TL. 6 Dolara düşmüş.
Emekli dilenci olmuş, esnaf vergi yükünün altında ezilmiş.
Siyasi partiler bunlara hiç dokunmadan; “Benim adayım iyi, senin adayın üçüncü derecede vatan haini” gibi ipe sapa gelmez laflar ediyor.
Bu vatandaşın derdine çare sizlersiniz.
22 yıldır Ülke yönetenler siyaseten iflas etmişiniz.
Muhalefet hala fala bakma peşinde, kendi yandaşlarını parlatma çabasına düşmüş.
Bu vatandaşın derdine kim derman olacak?
Vatandaş Demokratik haklarını nasıl kullanacak?
Her zamanki gibi yine kamplara bölünüp karşılıklı atışacak mı?
Bu seçim elbette genel seçim değil ama gelecek genel seçime de fener tutacak türden bir seçim.
Seçime az bir zaman kaldı ama adaylarımızın hala bir projesi yok.
Aksaray için ne yapacaksınız?
“Canım benim adım güvence, yetmez mi?” hikayelerini geçin oradan.
Aksaray'ı esir almış yabancılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aksaray'ın Trafik sorunu nasıl çözülecek.
Gelişen ve büyüyen Aksaray'ı Kentli olma durumuna nasıl getireceksiniz?
Belediye Meclis Üyelerini bile kapalı kapılar arkasında yapanlar sakın Halk veya Mahalle meclisleri kuracağız yalanına düşmeyin.
Yorum Yazın