Aslına bakılırsa bizim toplumun ne NATO ne de NOTA İle hiçbir ilgisi yoktur!
Bundan sonra da olacağını zannetmiyorum.
Teknolojide, ekonomide, kalkınmada geri kalmışlığın dayanılmaz kıskançlığıdır bu karşı duruyormuş numaraları.
Bu karşıtlığın temeli tüm kötülüğün kaynağını ecnebi toplumlarda arayan bir serdengeçtinin boş hikayeleridir.
Herkes Ecnebi milletlerine karşıdır ama ilk fırsatta oraya postu atmakta da hiç sakınca görmez.
Bu topluma Atasözü olmuş; “Asılacaksan İngiliz Sicimi ile asıl” sözü, yani ölümümüzü bile güzel hale getiren Ecnebi malları.
Ama kuru gürültüye gelince herkes Emperyalizme ve onu hayatta tutan ecnebi devletlerine karşıdır.
Bizim toplum için için; “Neden onlar gibi olamıyoruz” lafına karşılık bir eli ile kıçını kaşıyarak cevap verir:
“Canım biz de Viyana Kapılarına dayandık, ecdadımız üç kıtada cenk” yaptı gibi kendinin de inanmadığı mahcup arayışlar.
TBMM de İsveç’in ve Finlandiya’nın NATO ya girmesine oy veren veya vermemiş gibi yapan partilerin tutumlarına bir bakın.
Asrın Lideri daha dün; “Biz bu ülkelerin NATO’ya girmesine karşıyız” demedi mi?
Bazı iyileştirmeler istemedi mi?
İstedi!
Ne oldu? Değişen bir şey var mı?
NATO’nun esas oğlanı ABD burnumuzun dibinde PKK'yı eğitmeden vaz mı geçti.
İsveç, Finlandiya, Türkiye’de suç işleyip o ülkelerce kollanan kaç suçluyu iade etti?
Daha dün NATO Tatbikatına bir NATO üyesi olan Türkiye'yi kabul etmediler!
O zaman ne değişti?
Hiçbir şey.
Tıpkı bizim toplum gibi...
Sanki toplumun çok da umurun da idi NATO, NOTA, ZURNA …
Emperyalizmin vurucu gücü olan bu kuruluşa girmek isteyen ülkelere TBMM de evet oyu veren düzen partilerine bir bakalım
Ne kadar Anti- Emperyalist bu partiler!
CHP: Türkiye'nin NATO'ya girmesine ilk ön ayak olan parti değil mi?
AKP: NATO'yu Türkiye’nin her alanına sokan Menderes’in devamıyım demiyor mu?
ABD'nin İleri Karakolu olan Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanıyım demiyor mu?
MHP: ABD'nin Türkiye'de kurduğu Anti- Komünist Derneklerinin içinden çıkmadı mı kurucuları? Komünist direnişe karşı kurulmadı mı Ülkü Ocakları.
Hal böyleyken biz niye şaşırıyoruz bu düzen partileri NATO'nun yayılma politikalarına yol veriyorlar diye!
Asıl bizim kendimize şaşırmamız gerekirken; ya biz TBMM hayır oyu verdik diye övünen partilere ne demeli?
Daha dün Meclis'te savaş naraları atanlar sizler değilmisiniz?
Anlayacağınız sayın seyirciler bu partilere güvenip te düşüncelerinize, inançlarınıza, İdeolojinize sakın ayar vermeye çalışmayın.
Gerçi sizin de öyle bir derdiniz yok ama benimki de laf olsun torba dolsun ayarında.
Süleyman Demirel bir gazetecinin “Planınız ne efendim” sorusuna, “Bize plan değil pilav gerekli” demişti.
Bizler hala o kıvamdayız.
Hiç kafanızı yormayın, sakın uğraş verip güncelleşmeye çalışmayın.
Bize ne ya NATO, NOTA…
Bizi kendi halimize bırakın.
Bırakın ki dağınık kalsın.
O zaman iyi uykular sevgili arkadaşlar.
Yorum Yazın