Bu sorunun cevabı herkese göre değişir.
Ortak görüş; Yurttaşlık görevimi yerine getiriyorum lafı ile biter.
Oysa yapılan bilimsel çalışmalar neticesin de toplumun büyük bir kısmı neden oy kullandığını bilmemektedir. Tabi bu oranın ülkelerin durumuna göre de şekil aldığı bir gerçektir.
Son yıllarda sık sık, özellikle sosyal medyada bir tartışma oldu:
Kimler oy kullanmalı?
Bunu Japonya örneği ile doğrulamaya çalışanlar bile oldu. Öne sürülen iddia; Japonya'da lise mezunu olmayan oy kullanamaz şeklinde idi.
İkinci Dünya Savaşından sonra Japonlar, Cahil insan ülkesinin kaderi ile oynamasın diye oy kullanma sınırını Lise mezunu olarak belirlemiş.
İşin öyle olmadığını yapılan araştırmalarda öğrendik ki; her 18 yaşını dolduran Japon yurttaş oy kullanma hakkına sahip imiş.
Yalnız burada ufak bir ayrıntı ile Okur Yazar olmayanların oy kullanamadığı da söylenir.
Japonya'da okuma yazma olmayan insan sayısı da çok az olduğu için bu söylenti bir anlam teşkil etmiyor.
O zaman neden oy verme gereği duyar insanlar:
Demokrasinin gereği yönetime katkı, vatandaşlık görevi gibi sıralayabiliriz.
Bana kalırsa bunların hiç biri hiç kimse neden oy verdiğinin farkında bile değil. Egemen kesim bir iddia atar, herkes kamplara bölünür, bağırır çağırır, dört yıl veya beş yıl gelir sandığa gider oyunu kullanır.
Oy kullanan insanlar da kendilerinin ne kadar önemli olduğu düşüncesi ile bıraktığı yerden tekrar başlar.
Bu görüşümüzü biraz daha neden-sonuç ilişkisine bağlayalım:
Siyasi Partiler; İnsanların örgütlenmesi için demokrasimizin vazgeçilmez unsuru siyasi partiler. Düzen partileri her sene Anayasa değiştirmeye çalışırlar.
Birinin ağzından; “Siyasi partilerin ve seçim sistemini değiştirelim” gibi bir söz duydunuz mu?
Duymak mümkün değil!
Neden mi?
Her siyasi partiyi bir avuç insan yönetir de ondan. Örgüt falan işin palavrasıdır.
Parti içi demokrasi olmayan bir parti iktidara gelince o ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmesi mümkün mü?
Partilerin üye yapılanmalarına bir bakalım:
Hangi üye, üyesi olduğu partinin ideolojisini ve siyasi görüşünü inceler?
Her üye İl ve ilçe Yönetimi endeksli üye yapılır. O üyelerin seçtiği Kurultay Delegeleri de Genel Merkezi seçer!
Yani ilişkiler tepeden tabana kadar ayarlıdır.
Bugün bırakın üyeleri, partisinin görüşünü ve ideolojisini bilmeyen İl Başkanı, İlçe Başkanı, Yönetici, hatta Milletvekili var.
Bu ülkenin demokrasisi ve özgürlük adına ne yapar bir düşünelim:
Hiçbir konuda özgür olmayan insanların seçeceği yöneticiler özgür olamaz.
Bu anlamda da vatandaşların neden oy verdiğini bildikleri kanısında değilim.
Bilinçli bir seçmen; parti içinde olsun, genel seçimde olsun oy verdiklerinin farkında olsalardı ülkede bu kadar eşitsizlik olurmuydu?
Bende diyorum ki;
Vergi Mükellefi olmayan vatandaşlar oy vermesin.
Ne dersiniz?
Tartışalım mı biraz…
Yorum Yazın