Adalet kavramı yüzyıllar boyunca Türklerin en önemli yönetim felsefesi olmuştur.
Aslında yönetim felsefesine ilişkin öğütler, uygulama örneklerini çok uzaklarda aramamak gerekir.
Yıllarca bu ülkeleri hem batı da hem doğu coğrafyasında yöneten Türklerin vazgeçilmez unsuru Adalet ve hakkın teslimidir. Kamu yönetiminde yönetilen, yöneticisinden herkese eşit mesafede uzak, herkese eşit mesafede yakın olması yöneticilerinin vizyon farklılığının en belirgin ögelerinden biri olmuştur.
Ülkelerin ve kurumların geleceğinin ve başarısının nitelikli insan kaynağından geçtiği her geçen gün daha da iyi anlaşılmaktadır. Dünyanın önde gelen ülkeleri bu durumu görmesine rağmen bizim ne kadar gördüğümüz çok anlamlıdır.
Şu gerçeği herkesin çok net görmesi gerekir:
Özellikle kamu yöneticileri ve siyasilerin bu konu da daha çok dikkat etmesi gereklidir. Geçmiş yıllarda çok partizanca davranıldı, Çok kamu yöneticisi "kraldan çok kralcı " olarak iktidardaki parti yöneticisi gibi davrandı. İşte bu konuda herkesin geçmişten ders çıkarması gerekir.
Günümüz çağında o insanlar tarihin tozlu köşesinde yerini aldı. Siyasetin ve kamu yöneticiliğinin gelip geçici bir iş olduğunu kavrayan, asıl işin herkese eşit şekilde hizmet etmenin kalıcılığı hafızalardan silinmedi.
Felsefede bir kavram vardır; " Her eski bir zamanlar yeniydi. Her yen de bir zaman gelecek eski olacak.".
Siyasilerin ne zaman iflas noktasına gelseler klasik bir yönteme başvururlar. Bu yönetim tarzı ya partizanca davranmak ya da muhaliflerini yok saymak. Halbuki siyasilerin var olma biçimi kendisi ve karşıtıdır. Demokrasi ile yönetilen her toplum bilir ki; Muhalefeti olmayan yönetim biçimi otoriterdir.
Geçtiğimiz günlerde Aksaray Özel idaresi Taşıt Filosunu zenginleştirmek için çok sayıda araç aldı. Şehrimize hayırlı uğurlu olsun. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Bir tören yapıldı; sanki o araçların parasını iktidar partisi yöneticileri vermiş gibi kısıtlı dar bir törenle iş geçiştirildi. Unutmayın ki her harcanan kuruş herkesin vergisinden, alın terinden geçen para ile alınmaktadır.
Törene baktım Ana Muhalefet ve Muhalefet partilerinin il Başkanları yok. Davet edilmemiş belli. Daha da acısı; Muhalefet Milletvekili yok. Ayhan Bey davet edildi mi, edilmedi mi bilmiyorum ama ben görünen tablo üzerinden yorum yapıyorum.
Burada bir parantez de İl Genel Meclis Üyelerine ve Meclis başkanına; o kurumun başında sizler varsınız. Bu konuyu böyle geçiştirmemeniz gerekirdi. Sizler; her kesimden aldığınız oylar ile seçildiniz.
Elbette bağlı olduğunuz bir siyasi parti var onu anladık. Ama adalet ve eşitlik anlamında herkesin birlik beraberliğe ihtiyaç olduğu bir zamanda Muhalefet Temsilcileri davet edilse ne kaybederdiniz?
Şehrimizi yöneten yöneticiler; Lütfen modası geçmiş yöntemlere başvurmadan çağdaş bir yönetim tarzı uygulayın.
Unutmayın her yeni de bir gün eski olacak.
Yorum Yazın