Yaşadığımız Dünyanın en önemli sorunlarının başında gittikçe artan şiddet olgusu göze çarpıyor!
Kapitalist düzen kendi vahşetini topluma kabul ettirmek için medyası ve algı operasyonu ile şiddeti özendirip ondan sonra da iyi polis numaralarına yatıyor.
İnsanın evrimsel sürecine bakarken kurulan bir tuzak da, insanın doğasında şiddetin var olduğunu pompalayan bu düzen koruyucuları işin hiç de öyle olmadığını insan geçmişini doğru tahlil edince bu işin tam tersine olduğunu görüyoruz.
İlkel Komünal Toplumda ufak tefek çatışmalardan başka herhangi bir savaş veya katliama rastlanmaz.
Çatalhöyük'te yapılan çalışmalar sınıfsız, barışçıl bir toplumun binlerce yıllık sürecini anlatır. Egemen sınıflar kendi işlediği suçları örtmek için suçu bütün insanlığa mal etmektedir.
‘İnsan doğuştan saldırgandır’ sloganı gerçekleri maskelemekten başka bir şey değildir!
Egemen güçler kendi çıkarları uğruna Dünyanın her yerinde sömürü düzenlerini devam ettirmek için kirli savaşlar yapmadı mı?
Kandan beslenen ABD ve Avrupa hala bu insanları sömürmek için, silah satmak için değişik kisveler altında savaş çığırtkanlığı yapmadı mı?
Egemen sınıf hem insanları öldürür sonrada kalkar insan hakları ayaklarına bizlere ders vermeye çalışır. Kendi katliamlarını unutturmak için toplumu kategorize ederek; kadına şiddet, çocuklara şiddet, hayvanlara şiddet altında perdelemeye çalışır.
25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanıma Günü ilan etmişler.
Bunları yapanlar kim? Yine Emperyalist Güçler.
Bu güçler Irak'ta, Suriye’de, Vietnam'da, Dünyanın her yerinde milyonlarca kadına tecavüz etmediler mi?
Bırakın onu, daha yakın tarihimizde ABD nin besleme emireri Tutgut Sunalp 12 Eylül sonrası parti kurdu genel başkanı oldu!
Bir gazetecinin karakollarda özellikle kadın tutuklulara kötü muamele yapıldığını............. gerisini midemin kaldıramadığı soruyu sorunca sırıtarak; “Jopa ne gerek var. 20 yaşında zımba gibi askerlerimiz” var demedi mi?
Nedense o zaman da ölü taklidi yapmıştı bizim yerli kadın Aktivist Kuruluşlar.
Aksaray Gündem Gazetesinde üç haber dikkatimi çekti:
Ak Kadınlar 'şiddete dur' çağrısı yapmış!
Ya siz insanları geri zekalı mı sanıyorsunuz? 20 yıldır ülke yönetiyorsunuz durdurun o zaman, elinize vuran mı var.
Siz değil misiniz ballandıra ballandıra İstanbul Sözleşmesini İmzalayan. Yine siz değilmisiniz birkaç tarikatın tehdidine boyun eğip o sözleşmeyi yok eden.
CHP Kadın Kolları “Her kadın bir hayattır” demiş! Yapmayın ya; Sanki biz hayat olduğunıu bilmiyoruz, iyi ki hatırlattınız.
Size gelince komşumuz İran Kadınları Başörtüsüne hayır derken, partiniz Türban Yasası vermedi mi?
Bir gıkınız çıktı mı?
Egemen erkeklerin vermiş olduğu kadın kotasına sığınıp politika yapmak nerede görülmüş!
Geçiniz bu işleri kimse yemiyor bak benden söylemesi.
Aksaray Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu…
Bir işte komisyon varsa orası bitik demektir. Siz hiç komisyonlardan bir sonuç alındığını gördünüz mü?
Yanlış anlamayın, bu çalışmaları yapın ama lütfen bizlerin zekasını hafife almayın.
Siz önce bir kendi meslektaşlarınızın haklarını koruyun. Yüzlerce bay bayan avukat içeride göstermelik cilalı demeçler dışın da bir şey yaptınız mı?
Bu memlekette hukuksuzluk, adaletsizlik almış yürümüş sahi sizler ne yaptınız?
Çağdaş Hukukçulara verilen ceza hesap makinasına sığmıyor be! Ne yaptınız? Kelin merhemi olsa kendi başına hesabı siz önce bir kendinizi koruyun kadına şiddete bakan birisi bulunur.
Şiddet, baskı, zulüm egemen güçlerin sömürü düzenini sürdürmek için başvurduğu faşizan bir durumdur.
Yeter artık lütfen iz azdırmayın, bilmiyorsanız susun.
Bu kurumlar sizlerin hobi bahçesi değildir.
Egemen güçlerin iktidarı sona erince şiddet durur asıl mücadele edilecek nokta orası boşuna uyduruk hedef aramayın.
Yorum Yazın