Susmak, insanoğlunun çok sık gösterdiği bir davranış değildir.
Genelde konuşmayı severiz. (Tabi konuşacak bir şeyin varsa).
Ve susmayı sanki bir yenilgi ve sessiz bir kabulleniş gibi görürüz.
Çevremizdeki olaylara karşı sessiz kalmayı tercih etmek ya da bunu kendini mecbur hissetmeyi de bir yöntem olarak da suna biliriz.
Orhan Veli şöyle der;
"Bir yer var biliyorum, her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum, anlatamıyorum"…
Siyasette işte bu, böyle değildir.
Rakiplerin bir şey söylüyorsa susamazsın! Susarsan çaresiz bir kabulleniştir o.
Aksaray siyasi sahnesi son günlerde yolsuzluk ve adam kayırma skandalı ile kaynıyor.
Biraz abartılı oldu galiba!
Bu yolsuzluk dosyalarının peşine CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk'ten başkası da düşmüyor.
Ne basın, ne siyasi parti örgütleri, ne sivil toplum kuruluşları sanki onların bu işler kapsamı dışında gibi bir tutum içedisindeler.
Şu anda bu işlerin büyük bir kısmını CHP İl Başkanı, bir kısmını da Zafer Partisi İl Başkanı üstlenmiş durumda.
Ali Başkan Ana Muhalefet Partisi İl Başkanı avantajını da iyi kullanarak bu yolsuzluk dosyalarını Ulusal Medyaya da taşımasını bildi.
Gelin görün ki; bu eleştirilere, belgelere AKP İl Teşkilatı başta olmak üzere ne Milletvekillerinden ne başka ana kademelerden tık çıkmıyor.
Kardeşim siz siyasi bir yapılanma değilmisiniz? Siz bu memleketi yönetmiyormusunuz? Bu duyarsızlık neyin nesi? Sizin söyleyecek bir lafınız yok mu? Sizin için yolsuzluk artık olağan bir konuma mı geldi?
Neden susarsınız?
Bu bir kabullenme mi yoksa bir çaresizlik mi?
Elbette Aksaray Kamuoyunda buna benzer değişik söylentiler var!
En can alıcısını ben söyleyeyim: Konuşulan bir rivayete göre AKP'nin içindeki hizip gurup, yani bu yolsuzluk dosyalarına bırakın karşı çıkmayı el altından odun taşıyorlar söylentisi.
Bu sizin iç meseleniz ama her vatandaşın, hele siyasilerin kamu mallarını korumak, halkın çıkarlarını savunmak bir namus borcudur.
Bu vatandaş sizi niye seçti o zaman?
Bu aldığınız oyun hakkını vermeyecek misiniz?
Vatandaş evine ekmek götürememekten kıvranırken sizlerin bu vurdumduymaz tavırlarınızı bizler nasıl okumalıyız?
Çıkın anlatın, aldığınız oyları helal edin. Dilsiz şeytan olmayın. Yoksa öbür dünyada ne yaparsınız? Susmak sizi inan kurtaramayacak.
Bir filozofun dediği gibi; "Susmak insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır" sözü inan sizleri kurtaramayacaktır!
Yorum Yazın