Ortak görüş iyi bir tarih araştırmacısı yazarı demekten özellikle kaçınırım.
Tarihçi tarafsız olmalı incelemelerinde yer ve zaman kavramlarını kullanmalıdır.
Olayları yorumlarken o günün koşullarına göre yorumlamalıdır. Edindiği bilgiler kesin
belgelerle desteklenmelidir. Tarihi okuyanlar ve günümüz koşullarında değerlendirme yapanlarında Tarih bilimine Fransız kalma şansları yoktur.
Peki bir siyasetçi tarihi nasıl anlamalı nasıl analiz etmelidir?
Tarih profesörü İlber Ortaylı, Milletvekillerinin çoğunun Avukat ve müteahhit olduğunu ve bunun
tesadüf olmadığını vurgulayarak 'o yüzden hukuk ve inşaat işleri iyi yürüyor herhalde!' diyor.
'Cahil' tanımından siyasiler de payını alıyor. Ortayl; 'Türkiye'yi cahiller yönetiyor ama görgü ayrı bir şey. Herkes alim olmadığına göre cahiller de yönetir. Burada nispeti fazladır' diyor.
Yirminci yüzyılın önemli politika teorisyenlerinden biri olan Hannah Arendt "siyasette Yalan" isimli bir kitap yazar. Arendt'e göre "Doğruculuk hiçbir zaman siyasi erdemler arasında sayılmamış, yalanlar her zaman siyasi meselelerde kullanımı savunulabilir araçlar olarak" görülmüştür.
Tarihi sınıfsal perspektif açıdan değerlendiren Karl Marx; “Tarihi insanlar yapar. Ama yine tarihin izin verdiği sınırlar içinde” der. “Tarih sınıflar savaşının bir yansımasıdır diyerek” noktalar.
Bir başkası da; “Tarih Tekerrürden ibarettir” demiş. Bütün bu analiz sonucunda Tarih Nasıl okunmalıdır?
Daha doğrusu bir siyasetçi, yazar, çizer Tarihi doğru okur bizlerede doğru yansıtırsa Ülke daha entelektüel bir görünüm kazanır. Son günlerde güçlü bir çaba var. Atatürk ile Abdülhamid karşılaştırma hevesi içerisinde olan siyasi yazarçizerler var. İlber hocanın dediği gibi "cahilliğin" bu kadar yerde sürünmesine kimsenin hakkı yok.
Sayın siyasetçi senin cahil kalma lüksün baki ama lütfen bizim zekamızla dalga geçmeyin.
Bu cahil sürüsüne başta şunu hatırlatmada yarar var. Yukarıda tarihçi ve tarih okurunun bazı özelliklerini dile getirdim. Bir kere ikisi de zaman olarak farklı dönemleri içerir. Atatürk’ün de Abdülhamit’in açmış olduğu okullarından geçtiğini unutmamak gerekir. Ben bir tarihçi değilim ama kendi çapımda iyi bir Tarih okuyucusuyumdur.
Sevgili siyasetçi bu tarihi konulara girersen sana bir hatırlatma yapmak zorundayım. Her şeyden önce ; 93 Rus Savaşı Düyun-ı Umumiye, Mondoros ateş kes anlaşmasını, Sevr anlaşmasını, Osmanlı Bankasını, Rothschıldler-Osmanlı ilişkilerini bilmek zorundasın. Konuşmandan anladığım kadar sen bunların hiçbirini bilmiyorsun. Sadece sallıyorsun
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ben hala politikacının çok erdemli çok özverili bir görev yaptığına inanlardanım.
Sen benim vekilimsin. Lütfen görevini yap, bizlerin rahat ve özgür yaşamamız için alanlar aç. Bildiğin konulara gir.
Bizlere cahilliğini tescil ettirme. Çok güzel kariyerin olabilir, çok iyi okullarda okuya bilirsin bu seni her şeyi biliyor yapmaz.
Ne yapar biliyormusun? Az gelişmiş ülkenin geri kalmış çocuğu yapar, Snop bir kişilik yapar.
Yorum Yazın