Hakikaten Milli Eğitim ne hale gelmiş?
Eğitim-Öğretim Kurumu olmaktan çıkmış tam bir ticarethaneye dönüşmüş!
Çalan, çırpan, satan, soyan, öğrenciyi ve öğrenci ailelerini söğüşleyen, derse girmeden ders geçiren (geçirten),
Karşılığında paralı hesabına yatırmakta hiçbir yeis görmeyen,
Ne ararsanız burada.
Hani meşhur ziynetimiz var ya:
“Beşibir Yerde”
Milli Eğitimde anlaşılan beşibir değil 15 i bir yerde.
Üstelik te çoğu seferinde yapanın yanına kar kalıyor.
İftira falan etmiyoruz ha yanlış anlaşılmasın!
Uzaktan taşıma ve servis paraları iç edilmiş,
1 kişiye soruşturma.
Ödeme emirlerini imzalayanlar,
Yani bir anlamda soyguna seyirci kalanlar (Belki de ortak olanlar) hakkında sadece yer değiştirme.
Kız Meslek Lisesi’nin bahçesinin bir kısmı resmen (Bir vekilimizin inşaatına) satılmış,
“Oradan çok kar ettik” diyorlar.
Öğrenci 1 kez bile derse girmemiş,
Hem de 1 ders te değil birçok derse,
Müdür Yardımcısı öğretmenlerin işlemlerine girip öğrencinin notunu yükseltmiş,
Bunu kabullenmeyen ve şikayetçi olan bir öğretmen o öğrencinin sınıfından alınmış,
Yerine gelen öğretmen anlaşılan notu yükseltmiş ve öğrenci mezun edilmiş.
Yardımcı kitap adı altında yıllardır öğrenci velileri soyulur kimsenin sesi çıkmaz,
Devletin öğretmenleri özel okullarda ve dersanelerde derse girer,
Kimsenin sesi çıkmak!
Hatta bir ara iş o kadar aleniye dökülmüştü ki;
Bazı öğretmenler bir araya gelip ortak kitap dükkanı açmış,
Öğrencileri de zorunlu tuttukları kitapları buradan almaya zorunlu bırakmışlardı.
Geçtiğimiz günlerde “Neresinden Tutsanız İrin Fışkırıyor” başlıklı bir yazı yazdım alındılar.
İyi de ne yapalım?
Oturup seyredelim mi birileri gibi!
Uzun süre sessiz kaldık.
Kimse sesini çıkarmadıkça herkes her geçen gün daha da cesaretleniyor.
Yanlış anlamayın bunlar cahil cesareti filan değil.
“Nasılsa herkesin yaptığı yanına kar kalıyor”
Düşüncesi almış başını gitmiş.
Sahi birilerinin artık buğday, çilek, ıvır zıvır toplamaktan,
Açılış yapmaktan,
Zaman ayırıp ta;
“Yahu bu şehirde neler oluyor”
Demesinin vakti gelmedi mi?
Birilerinin de;
“O öyle değil” demek yerine,
“Bu şehir niye böyle başıboş kalmış” demesinin vakti gelmedi mi?
siz birde inşaat emlakta yapılan usulsüzlükleri görseniz... müteahhit kerim ve teknik personellerin hts kayıtlarına bakın evraklar ellerinde cirit atmakta... ihalelere bakarsanız hep aynı kişi almakta kamera kayıtlarında müteahhidin il mem içerisinde çıkmamakta resmi araçlarla yaklaşık maliyeti kamu personeli ile beraber çıkarmaktadırlar....