Ülkemiz, Asrın (Bin Yılın) Afetini yaşadı.
10 binlerce canımız yok olurken, Yüzbinin üzerinde insanımız depremde yaralandı!
Yüzbinlerce, belki de birkaç milyon insanımız mağdur oldu.
Üst üste yaşanan 2 deprem yaklaşık 14 Milyon insanımızı bir türlü etkiledi.
Tüm ülke aynı gün kenetlendi, deprem mağdurlarına destek olabilmek için her türlü yardım için ellerinden geleni yapmaya çalıştı.
Elbette sadece yardım gönderenler değil bu ülkenin kahramanları.
Gerek göreve çağrıldıkları için düşünmeden gerekse işini gücünü bırakıp; “Bir katkımız olur mu? Bir taşta biz kaldırabilirmiyiz bir canın kurtarılması için” diyerek depremin hemen ardından bölgeye giden, giderken de araçlarını yardım malzemeleri ile dolduranlar da birer kahraman.
Ama benim asıl söz etmek istediğim; Aksaray AFAD Müdürü Cezmi Türkmen, AFAD Görevlileri, gönüllüleri Aksaray İtfaiye Ekibi ve Bölgeye Vali olarak görevlendirilen Aksaray Valimiz Hamza Aydoğdu.
Aksaray AFAD Ekibi ve Valimiz Elbistan’da görevlendirildiler.
Aksaray’dan ilk çıkışlarında; “3-4 yıkık bina var. Oraya yardıma gideceksiniz” denilen ekip, 2. Deprem ile birlikte yaklaşık 400 binanın yıkıldığı yerde görev yaptılar.
Sanki ben de gitmiş gibi yazıyorum değil mi?
Hayır ben gitmedim.
Ama Gazeteci arkadaşlarım Nazmi Çalışkan ve Ramazan Koç tam 9 gün AFAD Gönüllüsü olarak Elbistan’da Aksaray AFAD Ekibi ile birlikte görev yaptılar.
Onların anlattıklarını dinleyince her şeyi birebir, ilk ağızdan öğrenmiş oluyorsunuz.
Aksaray AFAD Ekibi Elbistan’da gerçekten de olağanüstü bir iş başarmışlar.
Hem Arama Kurtarmada hem koordinasyonda.
Vali bey de arkadaşların kaldığı 9 gün boyunca Aksaray AFAD Ekibi ile aynı okulda kalmış geceli gündüzlü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hem Aksaray Valisine hem de Aksaray AFAD Ekibine bizzat teşekkür etmiş başardıkları işler için.
Nazmi kardeşim, bir de Samsun Canik Ekibinin, Aksaray Belediyesi İtfaiye ekibinin, Kayseri OSB ekibinin ve maden işçilerinin kendileri ile birlikte olağanüstü efor sarf ettiklerini özellikle belirtiyor.
Nazmi kardeşimizin anlattıklarını birer birer yazacağız.
Gidip selfi çekenler, ya da şöyle bir dolaşıp gelenlerin anlattıkları değil,
Eksi 27 derece soğukta günlerce ayakta kalanların,
Gidilecek tuvalet olmadığı için tuvaletimiz gelmesin diye günlerce yemek yemeyenlerin,
100 ün üzerinde insanımızı yıkıntıların altından sağ kurtaranların,
Ve daha anlatmakla bitmeyecek bir sürü işe imza atıp destan yazan arkadaşlarımızın ağızlarından dinleyip köşelerimize taşıyacağız.
Çünkü;
Bu büyük yıkımı, bu can kaybını, mümkün olduğunca çok insan kurtarabilmek için verilen çabayı yaşayanların ağzından dinlemek gerek…
Yorum Yazın